3 Nisan 2012 Salı

Malatya Demirdöküm Servisi

bir keresinde hoşlanılan hatun kişi ile konuşurken, muhabbetin tıkanma noktasına geldiğini hisseder gibi olunca, sözlükte okuduğum bir olayı kendi başımdan geçmiş gibi anlattım. interneti bitirdiğimi düşünüyorum. firefox'u açınca bazen girecek sayfa bulamıyorum, birkaç site arasında boş boş dolanıyorum, bazı zamanlarda ise google'ı açıp aklıma birşeylerin gelmesini bekliyorum. Malatya Demirdöküm Servisi giriş ve gelişme kısımlarında, artık hep içinde yaşanacak zannedilen atmosfer. sabah kalktığımda, öğlen yolda savrulurken, akşam eve dönerken, gece müzik dinlerken, "bu şey artık benden bağımsız bir varlık, bana hükmediyor" derken... muhteviyatında çokça kırgınlık, öfke ve bozgun varken. öyle ki tüm bunlar bana dair şeyler haline geldi; ama bir süre sonra tüm bunlar yüreğime ağır gelmeye başladı, zordur taşıması; gerçi alıştım sanki… daha doğrusu dil anlatmaktan, yürek taşımaktan, zihin kendini kandırmaktan, gözler dolmaktan yoruldu. sonra fark ettim ki aslında ait olunan bir sevgili değil; bir derinlik, bir yoğunluk, bir sevme imiş. rahatladım. acı, atmosferden yerkabuğuna indi. güneşin bütün ışıklarını kucağıma sererek. hatta o arada başka klasman ve çaplarda bozgunlar edinildiyse de, içimdeki dostumun deyimiyle gözlerimdeki ışığın tahliye olacağı gün gelecekti.. öyle ki, artık sadece, uzaklaştığımız günlerin acısını dindirebilirsem tekrar dönebilecektim. sevgimi yok edip mantığımı sevecektim. yeniden aşık olabilmek, bu mantığı sevip tekrar yok etmek gibi bişeydi. melankolik bir akşamın kalbindeydi ve bu gündü. ve o akşamda sana aşık olmayı becerebilecek miydim?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder