4 Nisan 2012 Çarşamba
esmerlere yakışan saç renkleri
*bazen öyle çok mutlu oluyorum ki durduk yerde, çok gereksiz deyip, aklıma kötü şeyler getirip üzlüyorum. çok sevinmek için bu dünya o kadar da güzel bir yer değil bence.
*fotoğrafların bazılarında yaşlandığımı fark ediyorum, gözlerim… sonra görmezden geliyorum. ne çok ağladım yanlış mevsimlerde, bu gözlerimle. yazık hem bana hem gözlerime…
*keşke hayat annemin odasında halı gibi olsa: bembeyaz ve yumuşacık. bastıkça içine gömülsek huzurla…
esmerlere yakışan saç renkleri
*on beş yıl önce bayramlarda çocukluğumun geçtiği cibali sokaklarında kapı kapı dolaşıp şeker toplayan bir çocuktum. tanımadığımız bir teyze kapısını çalınca hepimize harçlık vermişti. şimdi gitsem bulurum o evi. para önemli vesselam. her zaman, her yerde. böyle bu.
*kimisine yazacak iki kelime bulamazken, kimisine sayfalarca yazsam bitmez diyeceklerim. üstelik de en çok sözü hep ilki hak eder aslında. hayat gibi; hiç adil değilim.
*bazen o kadar yalnız kalıyorum ki, kendimle konuşasım geliyor. ama, yokum ki. kendim de gitmişim kendimden. ama bakıyorum gözlerim hala ıslak, çok uzağa gitmiş olamam…
*kendim dahil herkesi affettim geçen sabah. en çok kendimi affetmek de zorlandım. ölümlü dünya öyle ya, bir daha ya görürüm kendimi, ya görmem deyip; elimi öptüm barıştım. boynuma sarılamadım; kaçmıştım.
*aşık olan erkekleri görünce önümü ilikleyip, saygı duyasım gelir. öyle ya, erkekler kızlar gibi değil ki. şimdilik idare etmek için takılıyor olamazlar, başkalarını kıskandırmak için seviyor gibi yapıyor olamazlar, henüz başkasını bulamamış olduklarından zaman geçiriyor olamazlar… aşık olmuşlardır erkekler sdece . hesaplıyor kızlar. o yüzden erkekler terk ediyor çoğunlukla, kızlar hep bekleme de.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder