19 Nisan 2012 Perşembe
Kuşadası Vestel Servisi
hayatimda ilk defa saskinlari oynuyorum. mantigim yerine icimdeki cocugun ruhu hal ve tavirlarima sekil veriyor. ama icimdeki cocuk gereginden fazla muzur ve biraz da mal. beni komik ve sempatik yapmasinin yaninda sanki gucsuzmus gibi gosteriyor bazen. 5000 kisinin karsisinda takir takir tavrimi koyarken, bir kisiye karsi bu cocuk dumeni ele gecirip 'hebe hube ama miy miy zottiripop' gibi anlamsiz ve sacma seyler soyleyip, hareket ediyorum. ben bu degilim. noluyor bana sozluk?
Kuşadası Vestel Servisi
body worlds'e gittikten sonra içimde tarif edemediğim bir duygu var, korku desem değil, üzüntü yalnızlık filan duyguları karışımı heralde, ruhumu kaybetmekten korkuyor da olabilirim.
bazen yalan söyleyemediğim, türlü oyunların içine giremediğim için pişman oluyorum be sözlük.
hani bir şeyleri bazen saflıkla, doğrulukla yürütmeye çalışırsın ya, olmuyor o işte. doğru söylediğin zaman dokuz köyden de kovuluyorsun..
düşünmeden edemiyorum be sözlük, yalan söylesem hiç olmazsa yatsıya kadar da olsa mutlu olamazmıydım diye. yatsıya kadar da olsa inandıramazmıydım insanları.
çürüyor insanlığım sözlük, inanmıyorum artık kimseye.. mendil satan teyzelerin fakir olduğuna, sokak köpeklerinin aç gezdiğine inanamıyorum artık. onlar bile bir oyunun içindeymişler gibi geliyor. ben yeniden inanabilmek istiyorum sözlük.
özlüyorum sözlük. hiç özlemediğim şeyleri özlüyorum hem de. anlamsızca koştuğum zamanları özlüyorum. saçma sapan oyunlar oynadığımız o çocukluğumu özlüyorum. annemin yatsı okununca gel eve dediği zamanları özlüyorum.
başımı yastığa koyduğumda düşünecek, kafayı takacak bir şeyin olmamasını özlüyorum sözlük. tek derdim sabah kalktığımda akşamdan kalan bulaşıkları yıkamak olsun istiyorum be sözlük.
biriksin bulaşıklarım, mutfak kötü koksun, benim derdim de bu olsun be.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder