26 Temmuz 2012 Perşembe
Buca Bosch Servisi
son bir haftamı geçirdiğim, ilginçliklere gebe kent. öncelikle fiziksel olarak altı üstüne getirilmiş. şehrin her tarafı alt geçit, üst geçit ve bir sürü çirkinlikle doldurulmuş. müsebbibi belli tabi, ona bir şey demiyoruz.
Buca Bosch Servisi
ama his olarak nedense bir garipti. ufaktan pompei'nin son günleri'ni hatırlattı bana nedense. iki ayrı ankara arasıdaki uçurum çok yükselmiş. varoşlar ile üst sınıfların yaşadıkları hayat çok keskinleşmiş bir biçimde farklılaşmış. sosyal patlamalar kapıda olabilir, aman diyeyim.atlayıp geldim izmir'den, 7 aydır bu koskoca, is kokulu şehirdeyim. her gün toparlanıp, kalkıp gitmek istedim ama olmadı. içim içimi kemirdi bu şehirde en çok. göle düşmüş bir kar tanesi gibi, yavaş yavaş eridim, bir parçası oldum bu şehrin. en çok bu şehirde izledim insanları. ilk defa burada gördüm sokakta bu kadar çok yürüyen takım elbiseyi. simitlerin fiyatının sürekli değiştiği şehir diye niteledim bir süre, sonra baktım ki burada herşey sürekli değişiyor. gecesi ayrı bir değişik, gündüzü ayrı bir değişik. git, git kara.. çıkacak bir deniz yok önünde. izmir'liler ve izmir'de yaşayanlar bilir, içi sıkılan, bunalan kordon'a çıkar, sahile iner, inciraltı'na iner, izmir'in o nemli rüzgarıyla savrulur bunalımlı düşünceler. burada yok o biliyor musunuz? kuru bir soğuk, bazen rüzgar ve bitmek tükenmek bilmeyen bir ciddiyet. yalnızca sahibi olduğu mutluluk, yaşama sevinci ve canından çok sevdiği yaşatabilir burada bir izmir aşığını..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder