26 Mart 2012 Pazartesi

en güzel abiyeler

trabzon'da olduğum bir süre içinde trabzonporluluğun ne olduğunu anladım ben. evet ben de tuttuğum takımın koyu bir fanatiğiyim ama takımımın stadında da yaşamıyorum elbet, oysa ki o insanlar için avni aker staddan çok bir ev olmuş artık, şöyle giriverseler bir kenarına orada yatsalar, yattara'yı çalım yaparken 3 metreden seyretseler, song'un nefesini o kimseye geçit vermezken hissetseler, gökhan'ın gollerini bizzat ona sarılarak kutlasalar da hayatları boyunca mutluluğun tanımını yeniden yapmaya uğraşmasalar. başarılar diliyorum sana trabzonspor her ne kadar renklerim farklı olsa da. en güzel abiyeler istanbul'a isyanın adı, çocukluğumuzun 4. büyüğü, sempati haresi, karadenizin bazı güzel insanlarının (kazım koyuncu konsere ara verip maç ne olmuş diye soruyordu insanlara örneğin) takımı da ogünlerle yasinleri çıkarmalarıyla övünenlerin eline kalmışsa vay anadolumun haline vay. 'futbolcularımı maçlara mehter marşıyla hazırlıyorum' diyen hocalara, penaltılara kalan maçta rakip takıma 'allahüekber allahüekber' tezahüratlarıyla penaltı attırmayan taraftarlara verilecek tokat gibi cevaptı halbuki bu takım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder