31 Mart 2012 Cumartesi

Bosch Ümraniye Servisi

ac karnina okunmamasi gereken kitaptir. o yemeklerin, kebaplarin, tatlilarin öyle bir tasvir edilisi varki eger karniniz acsa mideden gelen gurultulari dinlemekten konsantre olamiyorsunuz. kitabi elden birakmak zaten ayri bir dert oldugu icin ancak masada sans eseri dünden kalmis petibörle acliginizi bastirabilirsiniz. okuyanın elinden tutup istanbulu gezdirir bu kitap.neredeyse bahsi geçen kokuları koklar,sesleri duyar hale getirir insanı.bir solukta okunası,bitirilesi,sindirilesi... suskunlar; hamuşan. bir ihsan oktay anar eseri; sezintilerin mebdei. eflatun'un hikayesi. Bosch Ümraniye Servisi mevlana celaleddin'den bir lafız ile başlamıyor muydu ihsan oktay anar'ın suskunları? gerçek: hakikat. 'kulak eğer gerçeği anlarsa gözdür.' bütün bütün söylenen herşeyin birbirine karıştığı hengamede (kakofoni)nin üzerine söz söylemek midir muradın? derdin duyurmak mı kendini; yoksa dinlemek mi? dinlemiş gibi mi yapmaktasın? dinler gibi mi görünmektesin? " 'hakikati gördüm' diyen birine mi inanırsın; 'duydum' diyene mi? ya gördüğü bir hayal ise? bir rü'ya; uyku ile uyanıklık anında bir imgesel serapsa? hakikati gördüğünü söyleyen muhakkikse şayet ve hakikati gösteremeyecekse anlatacak değil mi? o zaman kulakların göz olacak; gerçekse, göreceksin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder