6 Şubat 2012 Pazartesi

Eurovision 2012

travma ve rüya sahneleri muhteşemdir. sırf bu sahneler için izlenebilir. max payne di adı galiba. travma bir kişilik. muhteşem bir oyundu. işte bu dizide emeği çok geçen biri kesinlikle max payne hayranı olmalı. siyah beyaz içinde kırmızı rengi harika aynı oyundaki gibi. dizi güzel, süper ama ben sürekli behzat travma geçirsin ya da bir kabus görsün diye bekler oldum. çok güzel çekiyor namussuzlar. dizi süresi 20 dakika daha kısalırsa ve format tüm türk dizileri gibi 1 inci sezonundan sonra saçmalamazsa 3-5 sene izlemek isterim açıkcası. ha tabi starın diziyi yayından kaldırma isteği de var bi yandan. düriyenin güğümleri gibi gudik bir dizinin oynadığı bir kanal için behzat ç. çok fazla bence. show tv falan satın almalı. başta antipatik bulduğum izledikçe müdavimi olduğum dizi. antipatik ama işini yapan türk polisi tiplemesi daha önce de denendi. benim hatırladığım enteresan bir örneği nejat işler'le çetin tekindor'un oynadığı bir diziydi. karakterler çok gerçekti ama sadece iş hayatlarıyla var oldukları için kendilerini izletemiyorlardı. burda karakterler oturmuş, her karakterin özel hayatına ortak edilmişiz. benim izlediğim en iyi türk dizisi. casting de ayrıca harika. geniş omuzlu hakan'ın ezik bir role verilmesi ve adamın sürekli dayak yemesi buna mukabil behzat ç.'nin ölmeye yakın zayıflığıyla herkesi dövmesi karakterleri daha da eğlenceli hale getirmiş. tek temennim dizideki bütün karakterlerin derinlemesine tanıtılarak gizemin bozulmaması. mesela şule'yi tanımaya başlıyoruz gibi geliyor ama ben onun o dengesiz, isimsiz halini seviyorum. bir sonraki bölümün fragmanını verdi star biraz evvel. yanlış görmediysem bahzat amirim, savcı ablayı gençerbirliği maçına götürüp tepesinde meşale yakıyor. şimdi bahar düşünsün. bir de dizinin ilk büyük çatışması çıkıyor. arka sokaklara nazire mi yapacaklar acep ? bilmese bilmese, entelllektüeller bilmez bunu. bilmiyorsan, bilince seviniyorsan entellsin her şeyden önce. onca yazıldı çizildi sözlükte, sözlüklerde; "kabuklu karpız diliminden bi' ısırık aldı, sonna da bööeeğ, dedi, fırlattı karpuzu..." hemen anlamalısın, dizi kahramanı o. anlamıyorsan da entelllsin de entelllik taslıyorsun. bir de bedük var. hatta neyci olduğuna birazdan bakacam. (bkz: bedük ne lan) dikkat edilirse, kişi bedük ne, onu bile bilmiyor. o kadar entell, bir o kadarlar daha entelll. mevbur muyum ben, bedük nedir, behzat kimdir, bilmeye... facebook olmasa da kişiler duygusal travma geçirip, böyle şeyleri serisiyle yayımlamasa daha entell olacağım ama müsaade etmiyorlar buna. sayesinde gerçek ile kurguyu ayırt edemeyen insanları da gördüğümüz dizi. ben de bu durum sadece çocuklarda olur sanırdım. hani pokemona özenip camdan atlama falan. efendim şimdi bu dizinin eleştirildiği nokta bana çok garip geliyor. polis şiddetini meşru gösteriyor falan deniliyor. bir behzat ç. hayranı olarak evde bekliyorum ben de. behzat gelse de bana bir taban girişse, güzel bir sikse diye yolunu gözlüyorum. neyse bu tip eleştirileri yapanlar tahminimce hayatlarında hiç aksiyon ve polisiye film izlememiş insanlar. şayet gidip de bu insan star wars izleyip darth vader’a hayran oluyorsa büyük bir çelişkiye giriyor demektir. lan adam galaksinin ebesini sikiyor. behzat alt tarafı birkaç adam dövdü diye (ki hepsi de dayağı hak eden adamlar) kötü oluyor. şimdi güzel kardeşim behzat kurgusal bir anti kahraman. birçok yönden bana çizgi romansı bir karakter olarak da geliyor. çok iyi bir çizgi roman çıkar aslında bu hikayeden. neyse efendim oradaki karakterin gerçekliğini sorgulamak manasız. kitapların ikisini de okumuş, diziyi de ilk bölümden bu yana takip eden biri olarak behzat’ı bildiğimiz faşist polis prototipine sokmak sapla samanı karıştırmak gibi bir şey. behzat kimi yönleriyle çok gerçek kimi yönleriyle de oldukça fantastik bir karakter benim için. insanların çoğunun behzat’ı sevme sebebi birazda bu fantastik yönünden kaynaklanan kural tanımazlığı, statükocu olmaması. velhasıl çok fazla takılmayın behzat’a. o sizin bildiğiniz polislerden değil. ha bir de itiraf edin lan the dark knight’ı izlerken hiç mi joker’in tarafını tutmadınız. heat filminde robert de niro’nun al pacino’yu öldürmesini hiç mi istemediniz. bu kadar mı düz adamsınız. neyse umut sarıkaya’dan size geliyor o zaman. pek çok defa behzat ç.'ye sataşma baabında şiddet temasında yazılar yazıldı ve gerekli cevaplar da çeşitli entrylerde verildi. ama üşenmedim bir kez de ben cevap vereyim dedim; efendim bazı arkadaşlar behzat ç.'nin adam dövmesini izlememizin polisin yaptığı bu tarz eylemleri normalleştirdiğimizden ve hatta içselleştirdiğimizden dem vurmakta. benim merak ettiğim husus ulan biz mal mıyız iki bölüm dizi izliyoruz diye hemen her şeyi kabullenelim, şiddeti içselleştirelim? sen izlediğin her şeyi kabullenip içselleştirecek kadar malsan o ayrı... öncelikle ; (bkz: babandır). zira ben bu diziyi seviyorum diye "içime mallık işlemiş" olarak nitelendirebilecekse türlü ziyanlar; ben cevap verme hakkımı kullanırım. isteyen mahkeme celbini gönderebilir; zira ilk edilen hakaretin screenshot'ini da ben aldım. buradan sonrasini, o varliklarin anlayabilecegi dilden yazicam ki daha net olabilsin herkes icin. bir kisim kitle gotunu yirtar "adam dövmesi gerçekçilik ise öyle gerçekçiliğin tağmına koyim" diye; oteki kisim "vay efendim masumlari dovmuyo, bu mu gerçekçilik" diye. once bir karar verin lan. gerçekçilik nedir ? eger bir göreceliliği varsa ben ne olmadigini soyliyim, arka sokaklar'daki babacan polis değildir. onun tam tersi gerçekçiliktir. ister masum döver, ister suçlu. ama gerçektir. edebiyat hocasi gibi konusmaz, bir çoğu bunalimdadir, mükemmel ailesi yoktur, maddi sıkıntısı vardir, saray gibi evlerde yasamazlar. eger kafanizda gerçekçiliğin bir tanimi yok ise, "hasiktir lan boyle polis mi olur" dediginiz bir seyi alip, onun tam tersini dusunun. iste ona en yakin karakterler bu dizidedir. kaldi ki antikahraman karakterlerin pek bir revacta oldugu bir donemde (bkz: house md) , (bkz: dexter); boyle bir karakterin de ortaya cikmasi gayet normaldir. en azindan cakma/taklit/calma cirpma degildir. adam mi dovmus ? bugun odtu'de de polis adam dovdu. küfür mü etmiş ? basbakan kürsüden küfür etti. sorguda adamin agzini yuzunu mu kirmis ? sorgu esnasinda ölen/sakat kalan adam sayisina bakmak gerekir. zira bok atmak istedikten sonra cok fazla sebep bulunabilecek bir karakterdir behzat ç ve dizideki diger karakterler. "niye behzat'in sorguda dovdugu adamlar masum cikmiyo" denmis. oncelikle "niye bahzet o adami dovmus" bi ona bakmak gerekir. son bölümdeki adami niye dovdu mesela ? hatta son bölümdeki cinayet olayina nasil dahil oldu ? onu bi dusunun lan once. dizi "case" uzerine mi kurulu, yoksa ilk bölümden beri gelen bir karakter ve o karakterin yasadigi psikolojik depresyon ve bunun hikayeler uzerindeki yansimalari mi var ? bu kadar ariza, senaryoya gore 3 ay oncesine kadar deli hastanesinde bulunan bir adamdan ne kadar dengeli olmasini bekliyosun da hala gelip benim icime mallik isledigini soyluyosun lan ziyan? otur iki soluklan, diziyi dusun, karakteri dusun ve o karakterin yaptigi seyleri psikolojisini dusunerek yorumla. gerçi yok, siz her türlü bokunuzu atarsiniz, bosaltirsiniz malliginizi. mallik sizin ozunuz, hazineniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder