4 Şubat 2012 Cumartesi

Beyaz Yatak Odası Takımları

yola çıkarken 8-10 maddelik bir seçim konuşması hazırlıyorsun ve 81 vilayet, onlarca ilçe, yüzlerce köy ve bilimum tv programında aynı cümlelerle aynı şeyleri anlatıyorsun... daha genel başkan seçildiğinin 2. ayında kendini tekrar etmeye başlıyorsun. bu ülkenin en büyük sorunun kürt meselesi olduğunu uganda'daki zuke kabilesi bile öğrendi ama sen ağzına almıyorsun meseleyi. biz bu işi akil adamlarla çözeriz diyip geçiştiriyorsun. kim bu akil adamlar, konuştun mu, sözleştin mi, süreç nasıl işleyecek kimsenin haberi yok... Beyaz Yatak Odası Takımları sonra da güya özeleştiri yapıp, biz chp olarak bugüne kadar hiç güneydoğuya gitmedik, oradaki insanlarla kucaklaşmadık diyorsun. sonra da tamamen göstermelik güneydoğu illerine gidiyorsun. ancak orada da söylediğin şeyler aynı... neymiş efendim? biz etnik siyaset yapmayacağız... iyi hoşta, bu ülkede zaten yıllardır yapılmış bu etnik veya antietnik siyaset... saflar çoktan oluşmuş bile... kaldı ki orada etnik bir sorun varsa o zaman etnik siyaset yapmaya mecbursun bir yerde... tabi o insanları kazanmak istiyorsan eğer. ya da tam tersini yapar mhp gibi %10 oyunu alıp oturursun köşende... en azından yerini belli edersin... bugüne kadar siyasette kaybedenler her zaman herkese boncuk dağıtmaya çalışanlar olmuştur bu ülkede... siyaset demek, taraf olmak demektir. sorunu çözmek için de taraf olmak zorundasın. bunu yaparken de risk almak zorundasın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder