27 Şubat 2012 Pazartesi
Doğtaş Tv Ünitesi
an itibariyle otobuste maruz kaldigim dizidir. otobuste ortak telecizyom var ve ben de topluluga uymak zorunda kalarak bu sacmaliga katlaniyorum. muzik dinlemekten sikildigim anda dondum televizyona, biraz izledim. konu butunlugunu cozemeyecek kadar kisa izleyip muzik dinlemeye dondum ama gorsel olarak dikkatimi ceken (dikkatime tecavuz eden) tek sey kamera kullanimi oldu. polisiye bir dizi yapma iddiasinda olan herkes konu kadar konu butunlugunu ve kurguyu da saglam tutmalidir. polisiyelerde heyecan veren temel unsur da budur; aksiyon ise olayin tuzu biberidir. simdi polisiye yapiyorum ayagina kurguyu saglam tutmayip, heyecan unsurunu sadece kameranin (kadrajin) saga sola oynatilmasi ve zoomin-zoomout dongusune Doğtaş Tv Ünitesi baglarsan bu is kabak tadi verir. zaten gece yolculugu beni tutuyor, bu diziye baktikca bulanacak gibi oluyorum. kalitesiz yonetmenligin urunu kamera hareketleri cidden sinir bozucu hale geldi. surekli ayni sekilde ilerliyor bu olay. sonra da bu diziyi begenmemizi bekliyorlar. isin mental boyutunu atlayip sadece aksiyona odaklanirsan olacak sey tam manasiyla boyle bir rezilliktir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder