29 Şubat 2012 Çarşamba

Beşiktaş Siemens Servisi

kuzey fırtınası karşısında dilim damağım kurudu yine, kendime gelemiyorum. annem bile bi anda kuzey'in vücudu görünce; "ohaaa, kaslara bak" diye dile geldi. haftaya da yaşlı komşumuzla izleyesim var, bakalım o ne tepki vercek.. adam ölüyü dirilticek cinsten yahu. çok yakışmış bu karakter bu adama be.. sesi, bakışları (ki çok etkileyici bakıyor), hareketleri.. ooff diyorumm, ooff.. Beşiktaş Siemens Servisi ilk bölümü daha bir erkek dizisi gibiydi bu yüzden sevmiştim. ikinci bölümdeki biraz fazlaca kadın muhabbeti beni tedirgin etti. daha bir vurdulu kırdılı kavgalı olsun istiyorum diziyi napayım. Firma Rehberi senaristler tarafından seksi ve serseri olsun diye kuzey bildiğin moron yapılmaktadır. yirmili yaşlarına gelmişsin, bu saatten sonra okumayacağın ayan beyan ortada, askerlik mevzusu da kapandı. baban diyor "gel fırında çalış." , abin diyor "seni golf kulübüne götüreyim, orada çalış.", arkadaşı ali diyor "pazarda tezgah kurarsın, sana yardımcı olurum..." . neredeyse yoldan geçen adam bile kuzey'e çalışma imkanı sunuyor, matmazel bile yakında "gel bizim kuaförde çalış." diyecek... aklı başında olan bir adam bu tekliflerden birine evet der... bunlara rağmen hiçbir donanımı olmayan kuzey iş beğenmiyor, "babamın yanında çalışıp bi zanaat öğreneyim de altın bileziğim olsun." demiyor, anasından babasından beş lirayı bile utana sıkıla alıyor ama hala haytalık, itlik, serserilik peşinde. karnında kafam kadar yarayla inşaata dövüşmeye gidiyor. sonra da hala güney'e vicdan azabı muhabbeti yapmalar, milleti suçlamalar falan... oğlum, insanlar sana yol yordam gösteriyor, yardımcı olmaya çalışıyor. hala bir zavallılık, bir yalnız kovboyluk, bir yıkılmadım ayaktayım tripleri, bir "size ihtiyacım yok benim, ben kendime de yeterim..." salaklıkları... senaristler, kuzey'i çıplak ve öfkeli göstermenin daha mantıklı yolları da var yani bu kadar imkan varken kuzey'i işsiz bırakmanız anlamsız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder