28 Ocak 2012 Cumartesi

Yalnızlık böyle birşey yeğennnn

yedi yıl önce huzur ve refah ülkesiyken,çetelerle mafyalarla, faili gerçekte malum ama görünürde meçhul zibilyon tane cinayetle, hayata dönüş adı altında kökten hayattan koparış operasyonları ile, hiper enflasyon, devasa devülasyonlarla, bitmek tükenmek bilmeyen krizler, hortumlanan bankalarla dağınık topuz modelleri mutlu mesut harikalar diyarında mutluluktan uçarken icraatlarıyla bizi orta çağ karanlığına geri götüren partiymiş. yedi yıl önce fert başına düşen milli gelir 30 bin dolar civarındayken kabus gibi üzerimize çökmesiyle yoksullaştık perişan olduk, gelir dağılımındaki adaletsizlik tavan yaptı... işte asıl sorun da budur. bütün dert, tasa, kaygı, keder, endişe budur da başka bişi değildir. yataş yatak fiyatları bu gelir dağılımındaki adaletsizliğin aslan payını alan tepe noktasındaki azınlık, tabanın yükselerek kendilerine yakınlaşmaya başlamasıyla kıyameti koparıyor.anadolu insanının zenginleşerek kendilerine yakınlaşmasına tahammül edemiyor.bu durumda kendi menfaatleri açısından haklı olabilirler ama ülke geneli için ak parti iktidarından öncesi için kötüye giden tek bir şey söylemezler.gerçekten de yedi yıl öncesine göre kötüye giden noldu. eskiden avrupa birliği üyesiydik de birlikten mi atıldık,enflasyon mu hortladı, ihracat mı bitti noldu ne bitti.. bununla birlikte ak parti iktidarıyla değişen ve gelişen milyon tane iyileşme gösterebilirim ki kelebek mutfak bunların en başında da şu anda kullanmakta olduğumuz internet gelir. iddia etmiyorum, çünkü eminim; ak parti iktidarı öncesindeki statükocu iktidar halen iş başında olsaydı; çuval kadar para ödeyerek dial up sistemiyle internete bağlanmaya devam edecektik ki bunun lamı cimi yok. çünkü, hızlı internet 2003 yılından önce de vardı ama çok uzaklarda. hatta, hatırlayanlar bilir, o yıllarda yani 2003 öncesinde bitmek tükenmek bitmeyen milli güvenlik kaygılarımız münasebetiyle bırakın hızlı interneti, var olan internetin bile kökten yasaklanması, yataş oturma grupları sadece belirli bölgelerle sınırlandırılması ciddi bir şekilde gündemdeydi. işte o sınırlı bölgeler de mutlu azınlığın yaşam alanı olduğu için onlar açısından bir mahzur olmazdı tabii ki. her neyse devam edelim; otoyollar mı duble yollar mı son sürat inşaa ediliyordu da ak parti engelledi, tüm yolları toprak yollara mı çevirdi yoksa cumhuriyet tarihinden buna yapılanın yüz misli yol mu yaptı? 80 yıldır yolu suyu olan köylerin, beldelerin suyunu, elektriğini mi kesti yoksa memleketin en ucra noktasında yaşayan insanların yüz yıllık hasretini mi giderdi. tabii ucra yerlerden bahsediyorum, ne gam...okullar mı kapandı, eskiden 30 kişilik sınıflardaki mevcut 70 lere mi fırladı... kaç yoksul doğtaş oturma grupları devlet şefkati gördü, kaç evsiz toki ile sıcak bir yuvaya kavuştu, anadolu sermayesi ne kadar güçlendi bunlar mesele değil tabii.varsa yoksa gemicik, ananı al git, ülkeyi satmak-bölmek gibi ucuz siyaset mahsulu demogojiler felan filan... milyon tane iyileştirmesi var denilince önce bir google'a girip, adalet ve kalkınma anlamına gelen dünyada başka bir parti var mı diye araştırma gereği duydum. alfemo oturma grupları yani dedim belki uzaklarda başka bir diyarda da belki böyle bir parti vardır, bazı fanatik körler ondan bahsediyorlar sandım. mamafih bulamadım. gelir dağılımındaki adaletsizliği kapatmışlar da bir de elitizmle oturma grubu modelleri anadolu insanının arasındaki farkı indirmişler, ve bu farkın inmesinden rahatsız olanlar da bugünkü muhalif anlayışmış.. vah vah vahhh.. insanın cidden bunun ironi olduğunu düşünesi geliyor.. kuzum siz kör müsünüz? milleti taşşağa mı alıyosunuz? şu cumhuriyet tarihinde varsa en iddialı gömlek modelleri kadrolaşma, varsa en iddialı elitizm islami burjuva adı ile akp sayesinde piyasaya salınmıştır.. onlar yeni yıla 7 yıldızlı otelde girer, sen oturur yeni zamlar ve memur maaşının % 0.115 arttırılması ile onları denkleştirme hesabı içerisine girersin. önce halkı inanılmaz kahkül modelleri fakirleştir, sonra kömürlerle bellona yatak odası takımları erzaklarla bile sadık bir köpek olacakmış gibi gör.. "köpek" amiyane tabirini bizzat layık gören ben değilim, takındıkları tutumlarla mevcut yönetimin felsefesidir. önce fakiri daha fakir yap, sonra bulgur bile kömür bile onların can damarını okşasın.. önce kadrolaşmanı kur, sonra liyakatmış bilmem neymiş önemsemeden bütün milletin gözü önünde yeni zenginler yarat, burjuvanı yarat, onların altına pasta cilalı son model jeepler çek.. fakire de seçimden seçime bulgurlu erzak dağıt..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder