2 Şubat 2012 Perşembe
Uzun Elbise Modelleri
annem zırt pırt her şeye ağlayan bir insandır. ama "bizim evde de bu sürahiden vardı" diye ağladı bu diziyi izlerken. içim bir hoş oldu benim.
annem de o yıllarda 15-16 yaşlarında bir genç kızdı. bu diziyi izlerken, bütün arabaların markalarını bilmesine -ki arabalardan hiç anlamaz-, bütün şarkılara eşlik etmesine -ki annem yabancı şarkı da sevmez-, fonda görünen dergileri falan bilmesine şaşırıyorum. seviniyorum da. böyle garip oluyoruz izlerken.
Uzun Elbise Modelleri
bir de, yanlış bilinen bir şeyi düzeltelim: çocuklar cumartesi okula gitmez ki denmiş burada. hayır hata değil. annemlerin zamanında, cumartesileri yarım gün okula gidilirmiş. ve o gün yarım gün diye sevine sevine de giderlermiş. biz şimdi olsak "cumartesi okul mu olur lan" diye söylene söylene giderdik. ki deprem tatili yüzünden bir süre cumartesileri de ders yaptığımızı hatırlıyorum. rezil bir şeydi.
35 yaşındaki zengin soner beyfendinin kumral liseli çıtır aylin'i kaldırmak için ettiği "siz de mi dans etmeyi sevmiyorsunuz" geyiği ise fena halde yeşilçam filmlerini anımsattı. ve yine babannenin bi hışım sofradan kalktığı sahnede gıcık oğlunun "nereye anne daha karpuz keseceğdik" demesine ise yarıldım. hiç ama hiç beklemediğim bi replikti o. ayrıca o kadın nasıl böyle birbirinden sevimsiz iki oğlan doğurmuş anlamadım. o kemal olacak dingille karısı da tencere kapak olmuşlar. eee boşuna dememişler uyuz uyuzu sıvakta bulur diye.
son olarak; bu dizide, anne babası mutfakta kavga ederken masanın altına saklanan, elma şekeri ile ışık açıp ablasına resim yapan süper tatlı bir velet var ya, işte onu ben yirim!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder