7 Şubat 2012 Salı
Twitter kullanmanın basit yolu
yanyana otursam benimle 2 kelime etmeyecek, bişeyini anlatmayacak insanın hergün 79 tane tweet ini anasayfamda görünce bana evreni tekrar sorgulatan internet sitesi. tamam birbirimizi takip ediyoruz, güzel şey ama ben kendimi bile o denli takip etmiyorum be kardeşim.
yaşama isteğim azaldı yeminle. ben de sıkıyorum kendimi bişeyler yazayım diye ama çıkmıyor. ya hayal gücüm kıt, ya da yaşamımda eser miktarda bile debdebe yok. çok bunalımdayım, boğazlarım şişti yeminle. nefeslerim daraldı, internetlere küstüm. *
beğenilecek bir yanı olmadığı için her siki beğenen yarrak kafalıyı oynayıp iğrençliğimi halı altına kışkışlamaktansa beğenilmeyecek şeyi beğenmeyen biri olduğumdan, içinde yazıp çizen şöhretli artist zerzevatı hiç de takip etmeden sadece göz gezdirerek çozel ağzına sıçma hakkını kendimde buluyorum. bu platform bana da bu hakkı veriyor. beğenilecek hiçbir şeyin olmaması, üstümde baskı yaratmıyor. musa gibi ikiye bölme tutkum yok. bir şeye "kötü" diyeceksem karşısına bir "iyi" koymak zorunda hissetmiyorum kendimi. ama sen bunları hissediyorsun. sebebini söyledim. eleştiriye, eleştirilecek çok şeyi olan insanlar karşıdır.
valla açıkçası bu alet sayesinde, hem bi sürü ünlüyü takip ediyorum..
hem de takip ettiklerimden gördüğüm kadarıyla hakikaten vasatın vasatı insanların, bugün medyada, tv de sinemada vs de karşımıza bi mockmuş gibi sunulup durduğunun kanıtını her gün bi kez daha görüyorum...
bu insanları takip ediyo olmam onları eleştiremeyeceğim anlamına gelmiyo.
kaldı ki zaten eleştirebilme hakkını bana verecek şeylerin başında bu insanları takip ediyor olmak ve ne olup ne bittiğini görebilmek gerekmiyor mu?
çok acıklı..
bugün en çok okunan gazetelerden birinde köşesini kapmış üç beş adamın, dünyalarının, içeriği farklı bir mahalle dedikoduculuğu ekseninde sıkışıp kaldığını görmek çok acıklı..
habire, popüler kültür öğelerini aşağılayıp tukakalayarak, özünde popüler kültürün en vasat unsurlarından olmalarına karşın, kendilerini "ayırıp" "yücelttiklerini" görmek buna şahit olmak feci derecede sinir bozucu ve ben sinir bozuculukları da okurum ne var?
ahmet hakan nam şahsiyet..
bildiğin lümpen.. elinde çekirdek poşeti, omuzlarında hırkası eksik, cam kenarına kurulup onu bunu gözetleyen ve, "dahilinde anılmak istemediği" ünlülere çemkirerek onlardan ayrı konumlandırılacağı sanrısıyla yaşayan bir kimse..
içi boş, zırva-dedikodu vs den öteye geçemeyen twitlerini takip etmek zevkli...
çünkü adam "pop"..
ve pop, tüketmek içindir.
acıklı olan kısım ise, bu zatların, türkiye'nin popları değil de, entelektüelleri kisvesi ile ortalıkta dolanmaları.
bedri baykam!
paçasından akan bir ulusalcılıkla, meettheturk! nikiyle ortamlarda dolanıp, "sergme gelmeyen bir halk, öküzdür, cahildir. bu ülke böyle adam olmaz" derken dahi anlamlı de leri, soru anlamlı mı ları ayırmaktan aciz.
cüneyt özdemir!
helin avşar'ı aşağılayarak, zaman öldüren ve kendini yücelten, bi grup dedikoducu kitlenin azası..
tuna kiremitçi!
adam... twit by twit! hikaye yazıyo.. ahahaha...
bu adamlar, pop olabilirler ve ben bundan zevk alabilirim.ajdar çıkıp da çikitaa muuzz dediğinde de ben kanalı değiştirmiyorum ki?
ancak, acıklı ki, yine bu adamlar, medyamızın köşe taşlarını kapmışlar..
kendilerini ayrıcalıklı ve seçkinci entelektüel kitle sanıyorlar ve toplum onları bu sanrı ışığında algılıyo..
fikri önderini bu gibi tiplerden seçen yüzbinler var dışarda..
bu lümpence değildir de nedir?
benim bunu eleştirmek için, bu şahıslara gözünü kulağını tıkayan bir deve kuşu olmam şart mıdır?
babam böyle pasta yapmayı kimden öğrendi?
reklamımı yapmadan gideceğimi mi sandınız. ah hah!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder