8 Şubat 2012 Çarşamba
Sean Paul Son Albüm
döneminin birçok sanatcısı gibi zamanla ters orantılı olarak ilerleyen ajda pekkan'ı idol alarak muzik hayatına baslayan ve inanılmaz birşekilde büyüyerek türk pop müziginde baslı basına bir sektör olmus kendisi de bir idol olmuş olan minik görünümlü bir devdir sezen aksu...nasıl superstarımız batıya bakan penceremiz,tarz,soguk ve her daim star olarak kalacak bir anıt olmussa minik sercemiz de halkımızın duygusal sıcak ve samimi kızı olmustur...ve ikisi birden bütün popçuları etkileyerek türk pop muziginde benzer tiplerin oluşmasına neden olmustur ama umarım bu iki devi idol alarak tipler de zamanla kendi tarzlarını yaratarak idol olurlar da türk popu böyle kısır bir fabrikasyon döngüden kurtulur...
icimdeki ötekim, ötekindeki benim, kuruntulu sabah sessizliklerindeki ilk yudumum, yarina duran bir vazgeciste gizli kahramanim, sessiz savasimin sonrasi, 1945'in puslu arkasi, yarasi izinde sakli gizim, yorumsuz yavasliginda zamanin bir ter damlasini hasretle gövdemden akittigim, belali vurgunum, aglarken aglatan yilginim, aska egilenim bir tek ve elbette gerisi hikayem.
bir gün ellerinden tutarak dönecegim. uzun bir gecede dört günlük bir hikayenin sonunu dinleyecegim. yazin ortasinda dellenerek bir kis masalina birlikte dalip; kendimi masallara adarken elinden tutmaya devam edecegim.
masum olmadigini bilenim; gel birlikte kirlenelim.
yuzlerce kez dinlediginiz sarkilarini bir gece yarisi tekrar dinleyince yine ayni sonsuz huzura varirsiniz. hayatinizin degisik zamanlari gozleriniz onunden kayar gider, o zamanlara gomulmus sarkilari dinledikce. ve o zaman bir kez daha anlarsiniz ki sezen aksu sozcuklerin tasvir sinirlarini zorlayan bir kadindir.
turkiye'deki eli opulesi tek sanatci. universite yillarimda sezen aksu fanatikligim had safhadaydi. "keske evinde bende 1-2 gun bulunabilsem, ayakkabi bile boyasam, hizmetcilik bile yapsam raziyim" derdim 1-2 gun gormek icin. hicbir konserini kacirmazdim, her konserinde de hungur hungur aglardim. genctim o zamanlar. heyecanlarim vardi, umutlarim. bir arkadasim sezen aksu'nun evini biliyorum dediginde tam sinav zamani hic bilmedigim istanbul'a ilk defa ayak basmis, sokak sokak sezen aksu'nun evini aramistim sanki bulabilecekmis gibi. sokaktan gecen aygaz kamyonlarina bile sormustum o yagmurun altinda saatlerce yuruyerek. en yakin arkadasimin olumunu gormustum son sardunayalari ile beraber. yillar gecti, hayat acimasizdi, coskular, heyecanlar yok eskisi gibi icimde ama sezen aksu sevgisi hala ayni. ne olursa olsunda degismeyecek, artacak. bu arada aklima gelmisken soyleyeyim; sezen aksu'nun konser biletleri bu kadar pahali olmak zorunda mi?
bu aksam kanaltürk ana haber'de aciklandigi üzere kardelenler kampanyasi cercevesinde ücret almadan sahneye cikiyor diye bildigimiz ancak tam 1 milyon dolar karsiliginda;
önce insani, sonra toplumsal sorumlulukla elini tasin altina koyanlarin, koymaya hazir olanlarin en degerli mücadelesini sürdüren türkiye'nin gelmis gecmis en büyük ses sanatcisidir.
nasil ki dunya madonna'yi "devrimci" diye nitelendirebiliyorsa sanirim sezen'e de devrimci demek yanlis olmaz,sezen ki 2000lerde bile turk toplumunca normal karsilanmayacak birseyi bundan yillar once yapmis,once sevdigi adamla birlikte olup ondan hamile kalmis,sonra da 16 yasinda kurtaj gecirip olumden donmustur,o ki erdal eren'e sarki soyleyip,kurt bir sairin siirine besteler yapmistir,sezen ki zamaninin rakipleri (bkz: ajda pekkan)(bkz: nilufer)evlenip cocuk sahibi olmak gibi riskleri almayip,yollarina ayni cizgide devam ederlerken,o evlenip bosanmis,bir de erkek cocuk sahibi olup ona annelik ederken sarkilar yapmaya devam etmistir,rakipleri asalet ve kibarliktan agizlarini kaydira kaydira aksanli bir turkce konusmaya calisirken o sokagin kadini olmustur,en basit agizla soylemistir sozlerini,utanmamistir ait oldugu dunyanin dilini konusmaktan,sansasyonlardan kacip sahtekarlik yapmamistir.bu samimiyetinden olsa gerek rakipleri artik coverlarla bile satamazken o hala ne yapsa cok tutmaktadir.turkiyenin gelmis gecmis en basarili underground kadin sairlerinden oldugunu soylemek oldukca yerinde olur saniyorum ki,nezaketin sohretin arkasina saklanmadan kartlarini oyle acik oynamistir ki yaralarindan sarkilar yapmaktadir hala,bu nedenle artik ortalarda gozukmemektedir pek.ses tellerinde noduller de olsa,artik piyasaya yonelik sarkilar yapip ticari bir kavram haline de gelse serseri dişiligi,hayata karsi saklanmaz duruşu hem yikip hem ayakta tutar onu zaten sezen'i de ancak kendisine benzeyenler anlayabilir
sesine laf edenlere katıldığı beyaz show'daki canlı performansıyla cevap vermiş, helal olsun dediğim, eli öpülesi, aşmış sanatçı. ölmeden canlı izleyemezsem gözüm arkada gidecek herhalde.
bir insan bu kadar mı alçakgönüllü olur, kendisine bulunulan komplimanlardan bu kadar mı utanıp sıkılır insan, bu kadar mı hanım olur, ama bu kadar da çatlak, deli, komik, zeki olur..?
edit: canlı yayına bağlanılan her telefon bağlantısında, kıyafetini- eteğini toplayıp, o ana dek bacak bacak üstüne atmışsa, oturuşunu düzeltip dikleşmesine de dikkat çekmek isterim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder