10 Şubat 2012 Cuma
Behzat ç. harun tiplemesi
türkiye'nin üçüncü büyük şehri olan izmir, çağdaş, gelişmiş, aynı zamanda işlek bir ticaret merkezidir. cıvıl cıvıl olan alışveriş merkezinde dolaşmak oldukça keyiflidir. izmir'in batısında nefis renkli denizi, plajları ve termal merkezleriyle çeşme yarımadası uzanır. antik çağların en ünlü kentleri arasında yer alan efes, roma devrinde dünyanın en büyük kentlerinden biriydi. tüm ion kültürünün zenginliklerini bünyesinde barındıran efes, yoğun sanatsal etkinliklerle de adını duyuruyordu.
türkçe'de ''güzel izmir'' olarak adlandırılan izmir, yatlar ve gemilerle çevrilmiş uzun ve dar bir körfezin başında yer almaktadır. ilıman bir iklime sahip olup, yazında denizden gelen taze bir serinlik güneşin sıcaklığını alıp götürmektedir. sahil boyunca palmiye ağaçları ve geniş caddeler bulunmaktadır. izmir limanı istanbul'dan sonra ikinci büyük limandır. canlı ve kozmopolit bir şehir olan izmir uluslararası sanat festivali ve uluslararası fuarı ile de önemli bir yer tutar.
ilçeler
izmir ilinin ilçeleri; balçova, çiğli, gaziemir, karşıyaka, konak, aliağa, bayındır, bergama, beydağ, bornova, buca, çeşme, dikili, foça, karaburun, kemalpaşa, kınık, kiraz, menderes, menemen, narlıbahçe, ödemiş, seferihisar, selçuk, tire, torbalı ve urla'dır.
cahit külebi
onbeş yaşında izmir'e ilk kez geliyordum bir trende. -ya da tren geliyordu, ben yalnizca içindeydim.- aklima yukaridaki dörtlük gelince kiz kokusu almak için cami açtim... şimdilerde islah edilmiş olan boklu dereden geçiyorduk. "aman tanrim!" dedim. yani? izmir'in kizlarinin deniz kokusu??? sonra bir alistim, bir daha birakamadim.
gereginde istanbul'un ciks veya tiki denilen tiplerini alıp ıslah eden ama formunu formatını kaybetmiş şekilsiz ucubeleri adam edemeyip gitsin de sözlükte ona buna bok atsın diye entry yazmaya yollayan şehirdir de aynı zamanda.
genelleme yapmaya cok musait bir insan toplulugunu barindirmasinin yaninda bu insan grubu bir o kadar genelleme kar$itidir. bir laf soylersiniz, dogrudur, acidir, sonra kalkip binbir savunucuyla ugra$irsiniz. misal bir istanbullu olarak istanbul'a bir laf soyleseler guler gecerim. istanbullular $oyledir deseler boyledir demem. izmirli der. izmir insani, bu neresini begendiklerini anlamadigim $ehir merkezini beton yigini sarmi$ atilimci $ehrin insani, bir nevi fa$isttir, kendi icinde bile bolunmelere aciktir. kar$iyakalisi goztepelisini sevmez, yeri gelir iplemez havalar girer. otuzbe$bucuk plaka uydurular, kar$i tarafi adamdan saymazlar. daha gider bu efendim. ha bir de.. izmir'de dahi istisna vardir, yok degil. yine de kaideyi bozmazlar
yaşamımın -ne kadar kabul etmek istemesemde artık- en anlamlı şehri. yüreğimin kopmaz tellerle bağlandığı; mavi, parlak ışıklar şehri. en deli fişek yıllarım geçti kucağında. en diri halimi paylaştım caddelerinle, binalarınla,gökyüzünle, insanlarınla.. tozunu yuttum sokaklarının, çamurlarına bulandım, sağanaklarına tutuldum. ilk zamanlar buz gibi görünmüştün bana, nefret etmiştim senden. kaçmak için fırsat kolluyor, çamuruna, tozuna, gürültüne duyulmadık küfürler ediyordum. bir süre sonra tuhaf bir bağ oluştu aramızda, güçlü ve yitmez bir bağ. yaşamın vazgeçilmez burukluğunu tattım sende. sen bitmezsin izmir, yüreğimdeki izin öyle derinki ben yok olmadan sen asla bitmezsin.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder