25 Ekim 2011 Salı

ERSIN DÜZEN GÖZYAŞLARINI TUTAMADI

anneler kardeşler masada yemek yerken bu hollandalı konusu açılıyor. bihter gelip diyor ki (ne bihter’i lan, hala orada mısınız diye kontrol ettim). ali kaptan olay çıkartıyor tabii. daha sonra misafirler gidince olaylar gelişiyor. ailenin büyük kızı babaya çıkışıyor, baba bunu tokatlıyor, oğlan da babayı bıçaklamaya kalkışıyor, osman ağlıyor işte o sırada. (gecemin içine ettin osman…) -anne… ben de 1945 adlı yazar gibi birkaç not alayım, bu dizinin baş yorumcusu olayım diyorum ama haftaya yokum… napıcam? +oğul. güzel oğul. salak oğul. sen bilmen mi, herhangi bir dizinin herhangi bir bölümünü kaçırman için ya uzaylılar tarafından kaçırılman gerek ya da bitkisel hayatta olman. evet, her dakika her yerde tekrarı var… olmadı internetten indirir izler insan. diğer notlarım şunlar: 2011 – 2012 MUTFAK MODELLERI +++fatmagül çok iyi rol yapıy.. tamam tamam. +++büyük kızın üniversitedeki muhabbetini anlamadım. kim gözaltına alınıyor, kim kime kafede neden laf sokuyor “al çay parası” diye, bi halt anlamadım ama olsun. +++delikanlının lisedeki kavga muhabbeti, “bana bütün kızlar hasta”-necati’ye etek giydirmesi falan güzeldi, adam planlı. dayak atarken de babası gibi “kırayım mı kolunu ha, ben senin babanım ulan” demesi iyiydi, ama izleyiciye embesil muamelesi yapılıp flashback ile baba-oğul kavgasının gösterilmesi aptalcaydı. iyi ki gösterdiniz lan. yoksa gerçekten necati’nin babası sanacaktık. (“ehehe lan, bahsana lan necati’nin babasıymış… oha hahahaa”) +++osman… ağlattın beni ah ulan osman.. (“ah ulan rıza... bu mahallenin, nesini beğenmedin de öte yere taşındın? ara sıra gıcıklaşırdın ama inan ki, benim en kıral arkadaşımdın!..”)… eşşek sıpası, o nasıl rol kesmedir. hafif bir çengelköy havası yok değil, gece yarısı dışarı çıkmalar, sokakta sabahlamalar… ama sevimlisin, zalımsın kral osman. (prison break’te senin gibi karakter yoktu ama zaten öyle yerde işin olmaz. hapiste ne işin var gari. uçurtmayı vurmasınlar mı lan bu. “inciii.. maykıl skotfiyld nerde incii”) +++netice itibarıyla iyi dizi hoş dizi ama, istanbul’un öyle bir içine etmişiz ki, şöyle geniiş bir açıyla çekemiyor kamera hiç. her an bir gökdelen, reklam tabelası ya da metrobüs geçebilir.ERSIN DÜZEN GÖZYAŞLARINI TUTAMADI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder