17 Temmuz 2011 Pazar

Akademisyen

iki tane üniversite okudum, birisini üçüncü yılda bıraktım, ötekini 6 sene de(dördüncü sınıfta çalışmaya başladım) bitirdim. gördüm ki, her iki üniversitede de sınıftaki en işe yaramaz, en tutunamaz, o işi "en" yapamayacak arkadaşlarım okulda kaldı. ne zaman bir arkadaşımın akademisyen olduğunu öğrensem ulan bu herif kime ne öğretebilir ki diye düşünürüm, düşündüm de... akademisyenliği hakkıyla yapacağına inandığım, bu adam tam olarak bu iş için dediğim insanlar da oldu, olmadı değil. ama istisna idi.

bazı inanç sahibi karakterli insanlar var, üç kuruşa çalışıp, öğrencilere kendinden bir şeyler katarak onları eğitmeye çalışan, bir yandan da doçlara proflara yaranmak için kırk taklalar atan, bürokrasinin her türlü sillesini yiyen... onlara saygım sonsuz. öteki tarafta da hiç bir baltaya sap olamadığı için mecburiyetten bu işi yapan ve haliyle tiksinerek yapan, öğrencileri de tiksindiren akademisyenler var. ve bunlar günümüz şartlarında işsizliğin bu kadar yoğun olduğu bir ülkede ilk gruba nazaran sayıları daha fazla.

bu durumu en güzel emre kongar trajikomik kitabında anlatıyordu. liseden akademisyenliğe kadar, türkiye'de hep en kötüler seçilir diyordu.


Bakırköy Ariston Servisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder