13 Ekim 2012 Cumartesi

Aysan Makina İnşaat

senaryo kontrolünü günden güne kaybettiğini düşündüğüm dizi... kurtlar vadisi zamanında, karakterler öyle bir yazılır çizilirdi ki, zamanla içimizden biri oluverirlerdi... o dönem yolda laz ziyayı görsek 100 metre öteden yolumuzu değiştirirdik... bi cerrahpaşalı çıksa karşımıza donumuza sıçardık... elif çıkıverse aşka saygımızdan önümüzü ilikler melül melül bakardık... bir ana karakter öldüğünde etkisi en az 1 ay sürerdi... intikamı anında alınır, güzide türkülerimizden biri loopus'un düzenlemesiyle ölenin arkasından yakılır, o kişinin yeri de asla doldurulamazdı...yerine giren karakter, kendine has özellikleriyle bambaşka biri olurdu... Aysan Makina İnşaat şimdi ise dizideki herkes figürasyon gibi anasını satıyım... konsey desen rus sirki gibi... ihtiyarların toplantıları desen sanki kim beşyüz milyar ister yarışmasının dekorundan fırlamış gibi... ihtiyarların başkanı 125000 ytl lik soruya geçecek ve karşısında oturan karanlık adamların biri her an butona basacakmış gibi bir hava var...herşey çok yapmacık, hızlı, baştansağma... halo dayının kafası kesiliyor, 10 kişinin katıldığı bi cenaze namazıyla geçiştiriyolar... ebru'nun aşkı zaten o kadar emanet duruyor ki... ulan herifi hepi topu 3 kere gördün, ikisinde kavgalı ayrıldın, dördüncüde evlendin...evlendikten sonra beraber oturup bi akşam yemeği yemişliğiniz yok... bu sevginin kaynağı nereden geliyo, nasıl adıyorsun kendini bu kadar? oysa elifle polat arasındaki ilişki aşka dönüşene kadar 3 sezon geçmişti aradan...kız kulesinin karşısında az mı limonlu dondurma yediler beraber?

12 Ekim 2012 Cuma

Gebze Baymak Servis Numaraları

birincisi bir başbakan büyük oranda topluma görevini yerine getirip getirmemesini kriter alarak eleştirilmelidir. bir amerikan başbakanı verdiği sözleri tutuyorsa halkı tarafından sevilir, sevilmese bile hakkı verilerek eleştirilir. uzaya gideceğiz demişti gittik, sovyetleri yıkacağız demişti yıktık ama şu konularda da çok haksız gibi. kimse bu adamın geçmişte şuna inanıyordu şimdi de kesin bunu amaçlar, bakın bakın vurguyu farklı hecede yaptı demekki bunu amaçlıyor diyemez. bütün herkes empati yapmalı ve onun yerine kendini koymalıdır. Gebze Baymak Servis Numaraları esas olan halkın çıkarının korunup korunmadığıdır. esas olan vurgu, şekil, tip değil içerik, icraat, ekonomik başarıdır. çünkü bunlar geleceğin, çocukların, refahın sermayesi olur laflar, "bu böyledir kesin"ler değil. sonuçta 10 yıl sonra ne tayip kalır ne ben ne sen...geriye başarılar, edilen emeklerin katkıları, okutulan büyütülen nesiller kalır... türkiyede de bu yönde çok ilginç bir önyargı çok ilginç bir yanılgı ve aptallık süregeliyor. kimse kimsenin yaptığı işler yüzünden kimseyi takdir etmiyor. ve herkes birbirinin doğruyu yanlışı şaşırmasında bir araç oluyor. insanın doğru yaptığı işe yanlış, yanlışına da yanlış derseniz herkes dengesini yitirir. bir tane bile aferin alamazsanız kimin için çalıştığınızı sorgularsınız.

Gölcük Beko Servis Hizmeti

kendine yakışan bir hareket daha yapan tc başbakanı. "şiir okuyandan pankart açana dava her fırsatta şiir okuduğu için hapse girdiğini hatırlatan başbakan tayyip erdoğan, kendisine pankart açan vatandaşı mahkemeye verdi. Gölcük Beko Servis Hizmeti bahçeşehir üniversitesi’nin 24 eylül 2005’teki akademik yıl açılış törenine katılan erdoğan’ın konuşması sırasında, ‘ermeni konferansı’nı çok isteyen siz, kimin başbakanısınız? tstk (türkiye sivil toplum kuruluşları) birliği’ yazılı döviz açan aynur saydam hakkında dava açıldı. erdoğan’ın şikayeti üzerine açılan davada saydam’ın, başbakan’a hakaretten 6 aydan 2 yıla kadar hapsi isteniyor. dava istanbul 10. asliye ceza mahkemesi’nde görülecek. "

Körfez Beko Servis Merkezi

tıp fakültelerine gelince, üniversite içinde kanser gibi büyüyorlar. akademik kültür sahibi olmayan bir çok kişi, teknik konulardaki çalışmalarıyla yükseliyor ki bilimsel olarak hakkediyorsa buna da çok fazla birşey diyemem. yalnız akdemik kültürden yoksun olmaları davranışlarına da yansıyor ve insanın içini burkuyor. ha bu paranın hepsi tıp fakülteleri içinde mi paylaşılıyor. hayır bir kısmı da üniversitelerin araştırma fonları ayrılan fonlarına aktarılıyor ve diğer bölümlerdeki projelere kaynak yaratılıyor. yani yürütmenin "al harca" diye verdiği bir para değil. üniversitenin kendi bünyesinden oluşturduğu bir para. peki benim sevgili hükümetim ne yapıyor. bütçe kısıtlaması bahanesiyle bu paraya el koyuyor. ki bu el koydukları para belirlenen projelere dağıtımı yapılmış paradır. bu ne demek oluyor. benim gibi kişilerin yüksek bütçeli deney aletleri gerektiren çalışmaları yapmak için konuyu üniversitenin gerekli kurumlarına sunup onay alıp ödeneği çıkarması ve bu gelecek paraya güvenerek Körfez Beko Servis Merkezi çalışmalarına başlaması demek oluyor. ki bu para hemen bir anda da harcanabilen bir para değil. çalışmanın gidişarına göre yönlendirilen, alınacak ekipmanın elde edilecek sonuçlara göre belirlenebildiği bi para. yeri geldiğinde pahalı malzemelerin temininde de kullanılabilen bi para. işte benim sevgili hükümetim bu noktada deveye girip, "o para bana lazım ver bakayım sen onu bana" diyerek parayı almakta. sadece kendim üzerinden konuşayım. belli bir noktaya getirdiğim çalışmanın devamı için gerekli deney aletinin ihale aşamasında geri çekilmesini sağlamış bir sene boyunca hiç bir çalışma yapamayarak tekrar ödenek oluşturulmasını beklememe neden oldu. o bir sene boyunca çıktıydı geldiydi olduydu piştiydi diye oyalamış, iş hayatına atılmamı da engellemiştir. bir sene sonunda da artık daha fazla maddi olarak dayanamayacağımdan çalışmaya başladım ve şimdi ikisini bir arada yürütmeye çalışıyorum ama uzatma yılında tamamlayamadığım için 3 aylık düzeltme süresi almış bulunuyorum ve yetiştirebilmek için çabalıyorum ve itiraf da ediyorum iş hayatıyla beraber yürütülmesi çok zor oldğu için yaptığım çalışmanın kapsamını daralttım. çok daha geniş ve tatminkar sonuçlar elde edebilecekken yaptığım kadarıyla bi tez tamamlamış oldum. ayrıca okulumu tamamlayamadığım için de iş yerinde istediğim pozisyona ve maaşa ulaşamadım.

Körfez Arçelik Servis Merkezi

hiç kimseye ve hiçbir kuruma hesap vermeyecekmiş gibi bir böbürlenme ve kibir hali var ki söylemeden edemeyeceğim; ekonomi politikası allah kelamı değildir, eleştirilir, sorgulanır ve gerekirse değiştirilir. ama politikanızı tek doğru ve sorgulanamaz addederseniz en büyük yanlışı yapmak üzeresinizdir. kendi eylemlerinize ve icraatlarınıza tapınmaya başlar ve dalkavuk ordusunun içinde gerçeklerin çok uzağına doğru ışık hızıyla yol alırsınız... Körfez Arçelik Servis Merkezi iç ve dış konjonktürde çok şanslı bir dönemde gemisinin yelkenlerini iyi bir rüzgarla şişirmiş olabilir ama unutmamak lazım, rü

11 Ekim 2012 Perşembe

Gebze Baymak Servis

telefon dinleme konusunda bizleri yeni ufuklara taşıdı son dönemde bu dizi. bir takım sözlükçüler gibi, bütün türk halkı merak içinde, neden polat alemdar ve ekibi dinlemelere izin veriyor/verebiliyor, neden bunlardan kurtulmuyor diye. bu sene ara verdikten sonra yayınlanan bölümler, eski bölümlerinden*çok daha iyi sadece ilk yayınlanan bölüm kötüydü o da sanırım aradan önce çekilmiş bir eski bölümdü, ondan sonrakilerde hikaye sadece iskenderin üzerine kurulmuş olmasına ve bizim iskenderden artık iyice sıkılmış olmamıza rağmen sıkılmadan izlediğim bölümlerdi. tamam ömer baba, nazife anne fasıllarını direk olarak geçiyorum ama zaten son bölümde o kısımlarda yok denecek kadar azdı bence dizi doğru yolda gidiyor, bir türk aksiyon dizisini daha yüksek beklentiler ile izlemek doğru değil bence o zaman izlediğimizden zevk almayız. Gebze Baymak Servis bu diziyi sadece saçmalıkları bulupekşi sözlüğe yazmak için izleyen bir grup var aslında bir kişi ve onun çakmaları desem daha doğru olur. kalkıp onlara beğenmiyorsanız izlemeyin diyemiyorum çünkü öyle bir şeye demeye hakkım yok ama ne olur sadece laf atıcam diye kendinizi komik duruma düşürmeyin, tamam kibritsuyu'nun ilk yazdığı yazılar güzeldi bende zevkle okuyordum ama artık kabak tadı verdi yaptığınız. zeki'nin polat'ı niye öldürmediği bu bölümde açıklık kazanıyor. iskender polat'ın öldürülmesi için emir vermemiş. polat'ın yavaş yavaş devletin gözünden düşmesinden dolayı iskenderin polat'ı öldürme işini askıya almış olabileceği zaten dizinin gidişatından anlaşılıyordu ama kvp bunu direk olarak belirtmedi. genelde izleyiciler bunu bir karakterin ağzından duymayı bekler, iki dakika kafasını çalıştırıp mantıklı bir açıklama bulmaya çalışmaz, hemen dizinin saçmalığı olur ama onlarda haklılar alışmış olduğumuz hikaye anlatma sistemi bu değil.

Gölcük Beko Servisi

yine muroyla bitirelim, abdül'e "dilim dilim doğrarım" dedi diye abdül kesin halonun öldürülen hanımı ihalesini ona bırakmaya kalkarsa yuh demeyebilirim. zira polat kardeşimizin kağıtla haberleşme teknikleri "ne" "neden" ve türevleri şeklinde uzayan 5n 1k öğretileriyle cevaplayan eski istihbaratçı kardeşimizin hamlamış strateji devreleri bu işi cavit cephesinin yaptırdığına ermeyebilir. Gölcük Beko Servisi