27 Eylül 2012 Perşembe
Siemens Servisi Gölcük
her erkek kendini bu alanda geliştirirse kadınlara taş çıkartır, çokta güzel yapar. aşçıların büyük çoğunluğu erkektir zaten. ancak erkek adam sorumsuzdur, uyuşuktur, dağınıktır. misal ben, 1 haftalık birikmiş bulaşıktan tezgahta bardak koyacak yer bulamıyorum, adamın hevesi kaçıyor.
onemlidir, degerlidir. tez yazarken cok hayrini gormuslugum vardir zat-i sahanelerinin Siemens Servisi Gölcük
yan etkileri ise: istahta artis, hazir gelen yemege kolayca konma, pisirirken yasanan o goz doygunlugu faktorunun eksikligi ile dogru orantili hizli yiyerek uzun vadede alinan kilolar.
Siemens Servisi Kocaeli
yemek yapmayı bilmeyen kadın'ın hayatını kolaylaştıracak erkektir.
mesleğini bu iş üzere seçmiş bir de utanmadan italyan uyruklu olan bir kaç tanesini biliyorum bunların. onlar çok fena.
madem italyansın bari mutfağe girip yemek yapma be kardeşim!
Siemens Servisi Kocaeli
Siemens Servisi Gebze
annesi babası çalışan erkek çocuklarının, büyüyüp erkek olmuş modelidir bunlar.kendimden biliyorum, kapının üst kilidine anahtarı takmaya boyum yetmezdi de çantamı sırtımdan yere atıp üstüne basıp o deliğe ulaşırdım.işte o yıllarda ekmek arası yapmaya başladım ben sözlük.sonra tosta terfi ettim.daha sonra sucuklu yumurtayı öğrendim.okula spor ayakkabıyla gitmeye başladığım yıllarda ise makarnanın kralını yapmaya başladım.sonra mikrodalga dalgası çıktı da allahtan menüdeki çeşitlilik arttı.
Siemens Servisi Gebze
ilkokulda, abisi fenerde basket oynadığı için aşık olduğum kıza artsitlik olsun diye yemek yapmaya başlamadım sözlük.
Bosch Servisi İzmit
aslında tüm erkekler yemek yapabilir. ne demişler aç ayı oynamaz. ama ileri seviye yemek yapma tekniklerini* biliyorsa o zaman övmeli. yoksa insanoğlu götü sıkışınca her şeyi yapabilir. yapamıyorum diye bir şey yok.
kimi zaman kilo problemi olan erkektir.
Bosch Servisi İzmit
iç pilav , hünkar beğendi , tiramisu , beşamel soslu tavuk , elbasan tava gibi uzayan bir yemek listeniz var ise obezite hareketini başlatmak için kimseye ihtiyacınız yoktur. hatta hanım memlekete tatile bile gitse sen evde otururken 5000 kalorilik bir yemek hazırlayabilirsin , o derecede. en iyisi yumurta kırmak , her yemeği öğrenmenizi tavsiye etmiyorum , bugün yine rejimdeyim asabiyim üstüme gelmeyin damak tadı gelişmiş zevkli erkek filan diye , basbaya şişman erkek .
26 Eylül 2012 Çarşamba
Bosch Servisi Gölcük
pc den kullanmak için bir yok var mı merak ettiğim uygulama. bazıları o kadar seri cevap veriyor ki pc den yazdıklarını düşünüyorum. sormaya da utanıyorum sözlük!
başka telefonlardaki performansını bilmem ama iphone da canavar gibi çalışan applicationdır. her saçma resmimi videomu paylaşıp türkiye dışındaki arkadaşlarımı rahatça taciz edebiliyorum. sonunda wifi ağıyla ördük evreni dört bir yandan dediklerinde sms tarihe karışsın, hep whatsapp whatsapp diye gezelim istiyorum.
iki saatlik bir uğraş sonucunda bilgisayarıma kurmayı başardığım sms taklitçisi.
Bosch Servisi Gölcük
peşin not: mac üzerinden android emulator'ü üzerine kurdum tabii, yoksa bilgisayar kurulumu yok. verification kısmında sms kontrolü olmuyor haliyle. sonrasında 'telefon edelim oradan söyleriz' dediği için, pratikte sokak telefonlarından birini yazıp, o numara üzerinden bile kullanmak mümkün.
bugünü de teknolojinin nimetlerinden tatmin olarak bitiriyorum ne güzel.
meraklısına:
1) android sdk'sını bilgisayara kur
2) açtıktan sonra android 2.1'i indir. programın kendi içinde available packages arasında var.
3) virtual device oluştur, target olarak 2.1 seç.
4) emulator açıldıktan sonra internetten whatsapp.apk si bulursan zaten direkt kuruyo
5) verification isteyecek, sms yolla diyosun, yollayamıyo tabii ki. telefon et o zaman diyosun. hangi numaraya bağlayacaksan onu yaz, telefon edince söylediği numarayı emulator'de gir.
whatsapp aynı anda tek makinada kurulabildiği için, burada tanıtınca telefondaki etkisiz kalacak ama. şuan telefonum teknik serviste olduğu için emulator'e kurdum. ama çatır çatır mesaj atmanın tadı bambaşka.
Bosch Servisi Körfez
tam bir hafta önce çok seviyordum gerçekten ama şuan kanlı bıçaklıyız kendisiyle. mesajlarımı gidiyormuş gibi gösterip karşı tarafa iletmiyor, karşı taraftan ara sıra mesaj alıp bir saniye sonra mesajı alamıyor falan. lanet şey.
Bosch Servisi Körfez
son update'inden (blackberry için ver. 2.6.5918) sonra sıkıntı yaratmaya başlamış application. sadece mesajları gönderirken bile can çekişiyor.
bence en güzel özelliği sms'i kolaylaştırmaktan ziyade; konuşma anında çat diye resim video location göndermeye olanak sağlamasıdır. telefondan hiç bi instant messaging uygulaması kullanmamıştım ama hiç birinin bu kadar iyi olduğunu da düşünmüyorum. instant messaging'in daha da geliştirilmiş versiyonu olan süper bi uygulama.
Bosch Servisi Kocaeli
gun boyunca ve -hala duzelmedigine gore- geceyi de dahil etmekte bir sakinca gormuyorum, hayatinin en buyuk ve en uzun sureli patlayisini yasamis olup cok saglam kufurler ettirmistir. insanoglunun ne kadar sadik olmaktan uzak varliklar oldugunu kanitlayip gece gunduz onunla yasarken bir gunluk sorununda nefret hissini kökletmistir.
Bosch Servisi Kocaeli
yarin sabah cok saglam bir update bekliyorum, bunlarin baska bir anlami olamaz.
çok büyük sıçışlarda olan, elektrik alanda yaylı sistemlerde desülfürizasyonel değişim hareketi.
bir de merveler yüklese artık çok da güzel olucak. tamam mı?
Bosch Servisi Gebze
kesinlikle uzak durulması gereken bir program, android app yükledim ve 10 dk bir mesaj alıp duruyorum en son çare simkart çıkardım. başbelası bir uygulama. şu an bu sorunu nasıl çözeceğim onu düşünüp duruyorum.
surekli olarak kendi numaramdan bana "desteklenmeyen içerik" şeklinde bir mesaj geliyor.
Bosch Servisi Gebze
edit: uygulamanın contact us bolumunden mesaj attım. server larda bir sorun olduğunu söylediler. yalnız bu cevap gelmeden önce sorun çözüldü. yüklememden yaklaşık 24 saat sonra sorun çözüldü.
bugün denemek için kullandığım ancak koskoca rehberimde 1 kişi hariç kimsenin kullanmadığını gördüğüm uygulama. o kadar güzel yorum var ancak deneyemedim bile sözlük, üzgünüm.
25 Eylül 2012 Salı
Beko Servisi Gölcük
son bir $ey; polat efendi evlenememe nedeni olarak ihtiyarlari soyledi. bu da demek oluyor ki evlenememe nedeni polat'in kendi istegi olmadigi surece bu adami evlendirir bu senaristler. yine diyorum, 1-2 bolume polat ihtiyarlara gidip nazife annenin durumunun hayati oldugunu, bu nedenle evlenmesi gerektigini ama bu evliligin gercek bir evlilik olmayacagini, onlarin polat'a guvenmesini soyler ve ebru duru ebru alemdar olur ba$imiza. gerci polat'in ileride yalan evliligi gercege donu$turmemesi gibi bir kaygimiz da yok. eminim o da olur, sonra da iskeder ebru'yu kacirir. al sana diziye sacma bir olay daha sanki hic yokmu$ gibi!
Beko Servisi Gölcük
ve son olarak: senaristler; kendi elleriyle yarattiklari bu mukemmel yapimi kendi elleriyle rezil ettiler. her gecen bolumde daha da kotusunu gormekten korkup daha da kotusunu izliyoruz. elimde olsa pusu'nun yayinini kaldirirm sirf bu rezaletin devamini gormemek, gorulmesini istememekten..
Beko Servisi Körfez
51. bölümündeki gazete yedirme sahnesiyle, hakkında çok atıp tutan bir gazeteye göndermenin yapıldığı dizi.
Beko Servisi Körfez
memati'nin, kendisi için mafya babası diyen kaçgarlar'a ait yeni görüş gazetesi'nin genel yayın yönetmenine gazeteyi yedirdiğini duyan hakkı bafralı:
-yesin, bize ne! gazeteyi o çıkarmıyor mu?! bu defa da başka yerinden çıkarsın!
Beko Servisi Kocaeli
bu polat kardesimiz turkiye cumhuriyeti'nin reis-i cumhur'u ile gorusmeye gitmeden evvel, hazirlik yapiyor ve memati kendisiyle alay edercesine; abi bi de papyon felan taksaydin gibisinde bir laf ediyor. polat da ayni alayci uslupla durumu surduruyor ve kravat bile takmadan gorusmesine gidiveriyor, masallah efenim.
Beko Servisi Kocaeli
ulan senin o kravat dahi takmaya tenezzul etmedigin makam, begen ya da begenme turkiye cumhuriyeti'ndeki en ust makam. takacaksin kardesim o kravati bu kadar basit. o makama en basitinden, bir dilekce bile yazilacak olsa "yuce makam"a diyerek, makamin kendisine olan saygi belirtilir ve bu durum kisilerden bagimsiz olarak bir devlet gelenegi seklinde surdurulur. sen kimsin ki polat efendi hem kravatsiz, esinle dostunla aksam yemegine gider gibi gideceksin hem de bu yetmiyormus gibi elini kolunu sallayarak, artistlik yaparak o makami terk edeceksin. bir de sozum ona devlet gelenegi almismis.
Beko Servisi İzmit
vadi, her ne kadar bizi bazen kızdırsa da perşembe günlerinin gene de vazgeçilmezi. çünkü, bu dizi merak ettirmeleriyle, hikaye unsurunu iyi bağlıyor. hoşgeldin diyelim efenim, bundan sonraki bölümler daha ekşın geçmesi dileğiyle.
Beko Servisi İzmit
gelelim şpoylır köşesine,
polatın bulduğu usb iskenderin götüne koyması için tek çıkış noktasıydı. ama daha dava var polat muroyu sağlamda tutacak dava gününe kadar.
o öldürülen j211 isimli kişi gerçekten j211 olmayabilir. ortaya atılan yem gibi olabilir. çünkü j211 ortada dolaşacak kadar mal bir insan olamaz. o şifrede olan bir insan biraz zeki olması lazım.
--- spoiler ---
not: ayrıca şubat ayında çekildiğini iddia eden arkadaşlar için telefon saati aldatıcı olur. çünkü dizi 5 mart 2009 perşembe günü yayına girdi yayına girdiği gün montajının atılması çok zordur. her gördüğünüz tarihe inanmayın. telefon saatini değiştirmek en basit iştir. ayrıca dizide gözden haliyle kaçan iki kare ;
Beko Servisi Gebze
- polat manitasıyla buluştu, yemek yedi, hesap yüzünden tartıştılar, yetmiş saat trafikte kovalaştılar.
- elvan yenge halo'yu terk etti. arkadaşına gitti.
- polat halo ile görüştü, sonra tuncay'a gidip halo ile ilgilenilmesini ve elvan'ın bulunmasını istedi.
- gamze memati'ye evleneceğini söyledi.
- sultan işten ayrılmış. konuyla ilgili abdülhey ve erhan dertleşti.
- nazife anne polat'a kız ile ilgili sorular sordu.
- nazife anne ebru ile, polat ve polat'ın düşünceleri ile ilgili bir kahve içimlik muhabbet etti.
Beko Servisi Gebze
- bu sırada uyumuşum galiba hayal meyal hatırlıyorum ama sanırım ebru ile sedef kişisi de polat'ın kritiğini yaptılar.
- fuat tamer tataroğlu ve gamze, bulut'a evleneceklerini söylediler.
- fuat tamer tataroğlu, bulut'tan tavsiye aldı, iphone'unda oyun oynadı.
- iskender ve inci şömine başında muhabbet ettiler.
- demedim mi ibrahim ve fikret bey ikilisiyle fuat tamer tataroğlu karı kız muhabbetli bir akşam yemeği yediler.
- demedim mi ibrahim ve fikret bey'in kızlarını gördük sonunda. memati ve bu ikili arasında kızların muhabbeti geçti.
- muro ve tayfası önce kendi başlarına, sonra deli hüsnü ile stand up show yaptılar. deli hüsnü, muro'nun ağzına biber sürdü.
bilmiyorum daha atladığım var mı. uyukladığım sıralarda kaçırdığım birkaç sahne daha olabilir. olabilir de bu ne lan? aylardır heyecanla beklediğimiz, "gerçek hayatta onca malzeme çıktı, üff şimdi ne biçim bir döner ekranlara" dediğimiz kurtlar vadisi bu mu lan? yazıklar olsun. hanımın zoruyla izlediğim aşk-ı memnu bile daha heyecanlıydı.
Arçelik Servisi Körfez
her türlü amerikan derin devlet dizisinde ** olay bir şekilde başkana bağlanıyor, bizim neyimiz eksik a.q düşüncesinden hareketle hazırlanmış 50. bölüm senaryosuyla ekranlara geri dönen dizidir. kadın oyuncu sayısının günden güne azalmasıyla ortaya çıkan boşluğu doldurmak için her ana karakter bir aşk macerasının içine girmiş ve dizi iyiden iyiye kurtlar vadisi aşk-ı memnu moduna girmiştir.
Arçelik Servisi Körfez
son bölümdeki yakalamaca sahneleri ise:
iskender polat'a bilgi taşıyan subayı (ismini unuttum) ele geçirir.
iskender polat'la buluşacak olan j211 adındaki adamı polat'la buluşmasından önce öldürür.
ehhh eytara bee! ulan bana yazmaktan gına geldi. kardeşim bu nasıl bir senaryodur? tamam kurtlar vadisi'nde de böyle sahneler vardı ama o zaman dizide bir yükseliş vardı. her yakalamacada polat mafya içinde bir basamak yukarı çıkıyordu.. heyecanı, sürükleyiciliği vardı dizinin. şimdi pembe dizi gibi resmen kucaktan kucağa izliyoruz. sanki altın günü, bugün sendeyim yarın sen bana gel, öbürgün de nazife anne'ye gidelim...
çook sonradan gelen ilave: bu entry'den sonra neredeyse bir yıl boyunca izlemedim kvp'yi. geçenlerde tekrar baktım neler oluyor diye. iskender ile polat yine abdulhey'i kaptı kaçtı yapıyorlardı. dayanamadım kapattım...
24 Eylül 2012 Pazartesi
Arçelik Servisi Gölcük
eski diziyi hatirlattigi icin midir bilinmez, cenderenin saf versiyonunun israrla kullanilmadigi dizidir. ayni sanatcinin* diger dizilerde kullandigi muziklere de rastlamak mumkun oluyor zaman zaman. ozellikle kopru dizisindeki bir takim tinilar taban tabana oturuyor diyebilirim. ayrica dizinin ilk versiyondan muzikal acidan bariz farki; kendine has turkulerin olmamasi. korkarim bunun icin ahu toros'un polat abiye duygusal acidan madik atmasi gerekecek.
heyecan fırtınası, gerilim zirvesi, macera yelpazesi şeklinde gelişip gelişip son dakikada "sen yağmur ol, ben bulut... elbet karşılaşırız polat alemdar" gibi abuk bir cümleyle sona erdi dün geceki bölümü.
insan böyle yağmur, bulut falan denilince arkasından sağlam bir aforizma bekliyor...
Arçelik Servisi Gölcük
"yağdı yağmur çaktı şimşek, sen de mi şair oldun be yalçın bulut"
Arçelik Servisi Kocaeli
pana film'in sözlük takipçisi olduğunu anladığımız dizidir. zira memati demincek, sözlük'teki kafası soru işaretli grubu temsilen
"hani en büyük konseydi; madem bunlar en büyük, karahanlılar, laz ziyalar, hüsrev ağalar, testereler ne ayaktı; biz baron olmamış mıydık, bunlar ne ara türediler de bize meydan okuyolar" gibi kilit nitelikli soruların hepsini sormuş, abdülhey de 3 bölümdür duymak istediğimiz cevapların önemli bir kısmını vermiştir.
abdülhey'in dediklerinden anladığım kadarıyla; para, güç, nüfuz, fors vs sahibi bu kalantorların yekününü canlı bir organizmanın kanserli dokusu olarak düşünürsek, eski dizide çökertilen karahanlı konseyi bu kanserli dokuyu oluşturan hastalıklı hücrelerden "sadece" biri oluyor...
Arçelik Servisi Kocaeli
yalnız benim de birkaç sorum var:
polat; konsey, global konsey ve bunların maşaları ile çatışırken, bu 4 ailenin isimleri çanlarına herhangi bir ot tıkanmadığı için mi hiç geçmedi? aslan akbey gibi bir istihbaratçının; tataroğullları'nın, kaçgarlar'ın, karadağlar'ın, hazarbeyoğulları'nın varlıklarının ve özellikle vurgulanan "büyüklüklerinin" farkında olmaması imkansızken, "türkiye'nin en büyük mafyası karahanlı'nın konseyidir polat'ım, senin görevin bunları skertmek" demesi, sadece karahanlı'ya olan nefretinden mi kaynaklanmaktaydı? akbey polat'ın asıl hedefi olması gereken kişileri, karahanlı'yla olan hesabına öncelik tanıdığı için mi görmezden geldi? yoksa imha sırası konseyden sonra bu gizli esas büyüklere gelecekti de biz bilemedik? hadi aslan akbey'in ömrü planın muvafakiyetini görmeye yetmedi peki ya doğu bey? o ne için bu tehlikeler konusunda uyarmadı polat'ı? madem karahanlı zincirin zayıf bir halkasıydı, o halde niçin mühim bilgiler içeren kripteks ona emanet edildi? karahanlı'nın infazını onaylayan kukuletalıların, yüzlerini göremediğimiz üyeleri arasında bu 4 ailenin reisleri de mi vardı?
Arçelik Servisi İzmit
kurtlar vadisi gününde, kurtlar vadisi saatinde diye slogan mı olur derseniz, evet oluyormuş. ne gün belirtiyorlar, ne saat belirtiyorlar. herkez o saatte işini gücünü bırakıp dakika sektirmeden geçiyor, ekran başına. kanal d de yayınlanan sağır oda dizisi pazar gününden başlıyor dizi tanıtımına ve her reklam arasında görüntülüyor tanıtımını. reyting? artık tırt tabiki. o geri döndü. kurtlar vadisi gününde, kurtlar vadisi saatinde. reyting? biraz daha hareket kazansın lost'u bile geride bırakır. valla.
abdülhey'in evdeki bombalı çantayı alıp niye buzdolabına koyduğunu anlayamadığım dizi. soğuyunca daha mı az patlıyor lan? "bomba vaaar kaçııınn" diye böğürdükten sonra niye bombalı çantayı da yanına alıp kaçarken buzdolabına soktun ki? yardır kaç işte. o da durduğu yerde patlasın. hey allahım ya.
Arçelik Servisi İzmit
diyorlar ki "parça tesirini azaltmak için". değil efendim. koyduğu buzdolabı, kendi çıktıkları kapının hemen dibinde. yani parça tesirini azaltmak bir yana, kendilerine daha yakın bir noktaya koyarak arttırıyorlar bile. üstelik buzdolabının kapağı bile kapanmıyor. oysa durduğu yerde bıraksa ne olacaktı? bomba hem kendilerinden daha uzakta, hem de en az 2-3 tane duvarın arkasında patlayacaktı ve parça tesiri, kapağı kapanmamış bir buzdolabından çok daha az olacaktı.
Arçelik Servisi Gebze
artılarına gelince;
öncelikle gökhan kırdar ın muhtemelen yapmış oldugu, yeni cendere düzenlemesini pek begendim...
ilk 20 dakikadan sonra temponun yavaş yavaş yükselmesi ve rtuk vb. kurumlara laf geçirmenin sona ermesiyle ana konuya dönebildik..ana konuda temponun yükselmesi ve yavaşça heyecan dozajının artması güzeldi..
Arçelik Servisi Gebze
öte yandan, görüntü kalitesi şuan türkiye de çekilen herhangi bir diziden kat be kat yüksek kendisinin..pahalı bir prodüksiyon oldugu aşikar tabi ki..yönetmenin ve görüntü üzerine çalışan artık her kimse o kişilerin iyi iş çıkardıklarını söyleyebilirim kendi adıma..
bir de aman cinayet oldu aman silahlar çekildi diye ortalıgı velveye vermeyi anlamıyorum daha ilk bölümden..dizinin belli bir konsepti var..neticede aliye değil..tabi ki silahlı çatışma sahneleri mevcut olacaktır..sagır oda da caminin basılma sahnesi ya da 32 kısım aga dizilerinde töre cinayetlerine normalmiş gibi yaklaşıp ilk silahın çekildigi sahnede ortalıgı "aman silah çekildi, ilk cinayeti işlediler..pis katiiller" diye karıştırmanın bir anlamı yok bence..
bir de mesaj mesaj dedik işte dizinin bu bölümünde çıkardıgım en önemli mesaj şudur arkadaş;
bir sahnede polat alemdar güllü ye şöyle demektedir:
"siz erhanla çıkın..."
işte türkiye de eşcinselliği teşvik edici çok önemli bir mesaj bu süper..eşcinselliğe daha hoşgörüyle yaklaşmamızı saglayacak mutlaka..
neise..ilk bölümden yermenin veya övmenin gereksiz oldugunu düşünmekteyim..konu ilerledikçe daha uygun yorumlar yapabilecegiz kanımca..
saygılar efenim*
22 Eylül 2012 Cumartesi
Baymak Servisi Gölcük
übeyr şaşmaz'ın etkilerini hissettirmiş dizidir. gerçekten de önceki bölümlere göre çekim kalitesi, değişik planlar, oyunculuk, renkler açısından çok değişik bir bölümdü. ayrıca bölüm senaryosu da içerdiği yoğun aksiyon ve zeka sayesinde mükemmele yaklaştı. izlediğim en iyi kvp bölümüydü diyebilirim.
en dikkatimi çeken dizinin renkleri oldu. soğuk bir renk vermişler diziye. daha çok yakışmış. aksiyon sahnelerinin çekimi de şahane olmuş. tek bir şeyi sevmedim. hani düğün kameramanı düğünden önce kapıda yazan "hede & hödö düğün yemeği" şeklindeki yazıyı zumlayı çeker, sonra gelen çelenkleri tek tek çeker, böyle sonradan çekeceği görüntülere jenerik hazırlar ya. zübeyr de hastane sahnelerinden önce hastane tabelalarını falan çekmiş hep "bak burada hastane sahnesi başlıyor ona göre" dercesine tabelaları tek tek gözümüze sokmasına gerek yoktu. onun dışında iyiydi.
Baymak Servisi Gölcük
bir de ayaklarından vurulan cavit'in samanlıkta polat tarafından sürüklenirken kendi kollarıyla polat'a yardım etmesi yardı geçirdi. ulan seni öldürmeye götürüyor. tek kolu yaralı. bırak uğraşsın pezevenk. niye kendi kollarınla sürünme hareketi yaparak polat'ın sürüklemesine yardımcı oluyorsun? niye seni sırtından tutarak kaldırıp kafanı kütüğe koyarken "dur zahmet etme polat'ım, ben kendi kafamı kütüğüme koyarım" triplerine giriyorsun. ölecen lan bırak 3 dakika daha geç öl. ne bu acele?
Baymak Servisi Körfez
fuat'ın ölümüyle tüm vadi'de derin bir nefes aldıran dizidir. memati canını alıp intihar süsü verdi, telefonda son postasını yiyen ve bölümlerdir nazını çeken götünü toplayan bulut resmen sevindi bu ölüme. gamze için sapık tehlike ortadan kalktı. davut tataroğlu istemese de bu ölüme sevinenlerden. bir de inci var tabi, eminim duyunca o da çok sevinecek. yıldız'dan bahsetmiyorum bile.
şekerim ne sevilmeyen lanet bir adammışsın sen.
Baymak Servisi Körfez
bu akşam ben mi başka bir şey izledim yoksa bu sözlükte leş gibi bir sürü psikolojisi mi var bilemiyorum.
Baymak Servisi Körfez
- şimdi bir kere allahın salağı polat, kime neyin tribini yapıyorsun sen? o kolun kanadın kırık halinle tek başına gidip cavit'in evini basmalar neyin nesi oluyor? "ölürsem ölürüm" diyorsun bir de pişkin pişkin, ortada canını vermeye değer bişey varmış gibi. hani başrol olduğun için ölmeyeceğini biz gayet iyi biliyoruz ama insan yine de biraz gerçekçi yapar. ne bileyim ben, yanına bir tane adam al mesela, aksiyona girmese de en azından arabayı kullansın, sen yorulma gidene kadar. o evdeki adamlar space invader gibi gelmesin, polat zekice bir hamle yapıp öyle öldürsün mesela en az birini de. hele o allahın caviti tam mal. polat yaralı yaralı aheste aheste merdiven çıkıyor, sen dönüp sıkacağına iskender'e telefon açıyorsun bilmemne. hayydi bunu da geçtim, cavit'i ne diye polat getiriyor halo'nun önüne? tamam yakaladın işte, ver birine götürsün, sen de ameliyatına yetiş. değer mi yani hiçbir anlamı olmayan iki dakikalık artizlik için bu kadar riske girmeye? sürüye sürüye taşıyor bir de o yaralı koluyla. al bayıldın kaldın işte. kalkamazsın inşallah.
- ayrıca allahın malı polat, sen ne biçim kocasın? gizli bir telefon aç bir haber uçur de ki "bak ebrucum, dümenden yaralanıcam ben, korkma sakın" de bişey de. aklına bile gelmiyor adamın.
Baymak Servisi Kocaeli
yazmaya yazmaya unutmuşum ,uzun zaman olmuş pas tutmuşuz bir nevi. ama son zamanlarda içimde bir yazma isteği kıpraşıp kıpraşıp duruyor, sonra yine üşengeçlik ve okumaya devam.bu yazma orucunu (gerçi öyle bişey yok aslında bildiğin üşengeçlik işte) kurtlar vadisi pusu ile bozayım dedim. neden mi ,en düzenli takip ettiğim hakkındaki hemen hemen bütün entryleri okuduğum için bu konuda yazma hakkını kendimde ziyadesiyle buluyorum efenim. neyse uzatmadan konuya girelim(iyi ki uzatmadım).biraz içimdeki
Baymak Servisi Kocaeli
siniri sözlüğe dökeyimde rahatlayayım.şimdi dizide saçmalıklar var mı evet var.çok hayıflanıyorum neden böyle aptalca şeyler yapıyorlar diyorum ama yapacak birşey yok mecburen seyrediyoruz daha iyisi yapılana kadar en iyisi bu.mesela biraz eskiden başlayalım polat malum toplantıda derin kebap iskender'in kafasını niye kırıp öldürmedi de boğmaya çalıştı. halbuse bundan önce derin kebap iskender'in sağ kolu olan gürkan mıydı neydi çocuğun adı hiç zorlanmadan kütürt diye mortu çektirtmişti. kronolojik olarak karıştırmış olabilirim aklıma gelenleri yazayım en iyisi. kockoca cav-itin evinde 4 bilemedin 5 tane koruma var ben bişey demiyorum. adam sokakta ordu ile geziyor ev dingonun ahırı. korumalara da korumak demek için noter onayı lazım bu arada ,ulan dışardan silah sesi geliyo ,koruma malı kafasını öne eğmiş sıfıra gidip orta yapmaya çalışan sabri gibi bodoslama gidiyor. ulan bi bak dimi silah atıldı siper al bişey yap, yok kafa önde koşacaklar. bi tanesi de evin içinde makinanın namluyu kaldırmış bekliyo. zannedersin 007 poster çekimine poz veriyo. son olarak harbiden polat'ın hakkını yememek lazım süper plan kendini vurdur hastaneye git ameliyata gir ameliyat olmadan çık falan filan neyse ya onun ne kadar saçma olduğuna değinmek istemiyorum şimdi. ama biraz değineyim bazı arkadaşlar demiş işte feyk olsa iskender'in adamları anlar (onlar da ayrı bir salak zaten ya) falan da ben katılmıyorum. neyse buradan şunu da anladık dayı'nın elinin ayarı yokmuş az daha imamın kayığına bindiriyordu polat'ı. yani şimdi senaristler yönetmenlerden ricam bir baksınlar şöyle çektikleri şeye kendileri beğeniyor mu. eğer beğeniyorlarsa ben bişey demiyorum.
Baymak Servisi Gebze
bu sene ara verdikten sonra yayınlanan bölümler, eski bölümlerinden*çok daha iyi sadece ilk yayınlanan bölüm kötüydü o da sanırım aradan önce çekilmiş bir eski bölümdü, ondan sonrakilerde hikaye sadece iskenderin üzerine kurulmuş olmasına ve bizim iskenderden artık iyice sıkılmış olmamıza rağmen sıkılmadan izlediğim bölümlerdi. tamam ömer baba, nazife anne fasıllarını direk olarak geçiyorum ama zaten son bölümde o kısımlarda yok denecek kadar azdı bence dizi doğru yolda gidiyor, bir türk aksiyon dizisini daha yüksek beklentiler ile izlemek doğru değil bence o zaman izlediğimizden zevk almayız.
Baymak Servisi Gebze
bu diziyi sadece saçmalıkları bulupekşi sözlüğe yazmak için izleyen bir grup var aslında bir kişi ve onun çakmaları desem daha doğru olur. kalkıp onlara beğenmiyorsanız izlemeyin diyemiyorum çünkü öyle bir şeye demeye hakkım yok ama ne olur sadece laf atıcam diye kendinizi komik duruma düşürmeyin, tamam kibritsuyu'nun ilk yazdığı yazılar güzeldi bende zevkle okuyordum ama artık kabak tadı verdi yaptığınız.
zeki'nin polat'ı niye öldürmediği bu bölümde açıklık kazanıyor. iskender polat'ın öldürülmesi için emir vermemiş. polat'ın yavaş yavaş devletin gözünden düşmesinden dolayı iskenderin polat'ı öldürme işini askıya almış olabileceği zaten dizinin gidişatından anlaşılıyordu ama kvp bunu direk olarak belirtmedi. genelde izleyiciler bunu bir karakterin ağzından duymayı bekler, iki dakika kafasını çalıştırıp mantıklı bir açıklama bulmaya çalışmaz, hemen dizinin saçmalığı olur ama onlarda haklılar alışmış olduğumuz hikaye anlatma sistemi bu değil.
Vaillant Servisi Gölcük
mematiyi operasyona yolladığınızda bereyle kelini mi örteceksiniz yoksa maske taktırıp yüzünümü örttüreceksiniz buna karar verilmesini de dört gözle bekliyoruz.
Vaillant Servisi Gölcük
birde hazır memati demişken bir zahmet adamımız hedefi yokettikten sonra hedefin korumalarını hangi akla hizmet temizler ? konulu 100 puanlık uzman sorusunun cevabının verilmesini bekliyoruz. eve zaten korumaların içinden sızıp patronu öldüren adamın korumayla tekrar ne işi olur yahu?
hizbullaha göz kırpan mini diyaloğunuzu zapla ödüllendirdik. gelecek haftada millet oyuyla yönetime gelmiş, ılımlı hizbullah konulu ikinci mini diyalogda iyi gidebilir ama onu dört gözle değil elde kumanda ile bekliyor olacağız.
istikamet geriniz, dağılın marş marş.
21 Eylül 2012 Cuma
Vaillant Servisi Gölcük
koyar adama. gerisi fasa, fiso, bildiğin züğürt tesellisidir. ama tutup da hakkında sayfalarca yazmaya değer mi? hayır. bazı şeyler özel kalmalı ne de olsa.
şayet bahsi geçen kız kız arkadaşınız ise bu kızdan etkilenmişsiniz, hoşlanmışsınız, yatmak istiyorsunuz artık her ne ise ortada bi güç var. buraya kadar hemfikirsek;
Vaillant Servisi Gölcük
bu tür duyguları beslediğiniz bir insanın sırf ve safi onun bedenini, ruhunu, zihnini ilgilendiren bir durumunu öğrenmenizin sizin üzerinizde hiç bir etkisi olmamalıdır.
etkisi oluyorsa, o kişiye karşı hissettiklerinizin sebebi o kişi değildir. annenizdir, toplumunuzdur, kendi önlenemez yalnızlık korkunuzdur.
Vaillant Servisi Körfez
fenerbahçe bu dava sayesinde başkanına yapılan tezgahın önüne geçmiştir. aziz yıldırımın başkanlık yolu yeniden sonuna kadar açılmıştır.
kaybettiği para tff tarafından fenerbahçe'ye paşa paşa ödenecektir.
Vaillant Servisi Körfez
muhtemelen pazartesi günü kulüp bununla ilgili bir açıklama yayınlayacaktır.
namusun gitmesiyle kavganın bittiği kulüp. allahını seven ya da neye inanıyorsa onu seven şu kulubün taraftarlarına "kulüp" yazmayı , yöneticilerine de namus davasını korumayı öğretsin.
Vaillant Servisi Kocaeli
namusum dediği davayı geri çekmekte beis görmeyen kulüp. çıkarı olmazsa davayı geri çekmezmiş. yani bu şu demek; "biz maddi menfaat sağladığımızda namusumuzdan vazgeçebiliriz."
Vaillant Servisi Kocaeli
bunun üzerine söylenecek fazlaca bir şey yok zaten. ucuza gitmemiştir umarım namusları.
bilmezlerbirliği. futbolcusu efendilik bilmez, taraftarı sevinmeyi bilmez, yöneticisi hak bilmez hukuk bilmez, zengini görgü bilmez. böyle gider bu...
Vaillant Servisi İzmit
iddiasi olmayan cincon kaptani, sampiyonluk iddiasi olan aglak bi takimla birbirleriyle oynayacaklari mactan hemen once gonlunun o takimin sampiyonlugundan yana oldugunu acik acik beyan eder; namus mamus sorgulanmaz!
aglak takim sampiyonluga giderken, onune gelen her takim 70 milyonun gozu onunde yata yata puan verir, karsisinda direnen buyuk takim tekme tokat maclar oynar kimsenin namusu sorgulanmaz!
Vaillant Servisi İzmit
buyuk takimin baska takima gitmis kucuk kalecisi, sampiyonlukta hicbir iddialari yokken (ve de yillarca ekmegini yedigi takima ihanetlerin en acinilasi ornegini sergileyerek) buyuk takim sampiyon olamasin diye onune gelene iyi oynayin telefonlari acar; namusunu konusulmaz!
aziz yildirimin evindeki aramayi gosterip araya olgun pekerin evinde bulunan cekmece icinde silah goruntuleri montajlanarak "organize" bir sekilde basina servis edilir, namuslari sorgulanmaz!
aglak takim sahada yenilir hazmedemez, herhangi bir futbol macinda edilen binlerce kufur gibi bir kufurden yola cikarak (yaptigi baskiyla) buyuk takimin orta sahadaki bel kemigi oyuncusuna, sampiyonun belirlenecegi kritik maclar oncesi 2 mac ceza verdirir; namuslari sorgulanmaz!
her mac kopek gibi sevinen oyunculari sempatik olur, makaradan tek bir kere kopegin kopekligini taklit eden buyuk takim oyuncusuna yine ayni kumpasla ceza verdirilmek icin olmadik yaygaralar koparilir; namuslarina halel gelmez!
sampiyonluk icin averaj gerektiginde aglak takima 10 dakikada 3 gol atip maci 4-0 bitiren adalet bekcilerinin namusu;
Vaillant Servisi Gebze
niye cas davasını çekti, dönek, namus vb. geyiği yapanları aldırmayın arkadaşlar. uefa başına böyle bir bela almak istemedi, federasyon bir öneri götürdü, benim işime karışma ben de fenerbahçe'yi ikna ederim diye, zaten devrede olan tayyib abdullah, tamam uzatmayın, 2020 adaylığımızı tehlikeye sokacak işlere girmeyin, şike yapmadınız, başkanınız da yakında serbest kalacak, atlantik ötesi havayolları da birşey
Vaillant Servisi Gebze
yapamayacak,olayı kapatacağız dediler, fenerbahçe'de uzatmadı, istediğini aldı. aylardır verdiği onur savaşını kazandı, taraftar kızgın olabilir ama kafasına takmasın, kendileri ile gurur duysunlar, her türlü rezilliğe karşı ayakta durmayı başardılar.
Bosch Servisi İzmit
davasını geri çekerek şaşırtmıştır. bu güne kadar medyanın büyük kısmı ve federasyon ile el ele verip, çok başarılı bir şekilde her şeye bir kılıf uydurmuşlardır. çoğu kılıf kendilerine bile komik gelse de bir şekilde uydurdular o kılıfı. ama buna nasıl bir kılıf uyduracaklar bilemiyorum. her konuda masumsun madem, haklı olduğuna inandığın bir davayı neden geri çekersin?
kılıfı bekliyoruz dört gözle.
Bosch Servisi İzmit
bir beşiktaşlı olarak 2011-2012 türkiye süper ligi şampiyonu olmasını canı yürekten istediğim takım. kendisinden tiksindiren galssaraylılara karşı onların yanında olacağımı hayal bile edemezdim. ama suç bu fransız acanı gassaraylılarda.
20 Eylül 2012 Perşembe
Siemens Servisi Gölcük
krasic'in gelişiyle beraber uzun süredir devam eden sağ kanat sorununa çözüm bulmuş olan takımımdır. bu transferle ayrıca mehmet topuz gibi sağ kanatta şimdiye kadar hücum anlamında takıma pek bir şey katamayıp, sadece dişe diş çıktığımız mücadelelerde savunma anlamında elimizi güçlendiren bir ismi de krasic'in gelişiyle orta sahanın ortası için 1.tercih veya 1 numaralı alternatif şeklinde kullanabileceğiz
Siemens Servisi Gölcük
bu transferle birlikte sow da gönderilmeye bir adım daha yaklaşmıştır kanımca. kuyt fenerbahçe'nin mevcut sisteminde sağ kanat veya ileri uç için öncelikli düşünülen bir isim zaten. krasic'in gelişiyle sağ kanatta oynaması çok zor gibi. kuyt gibi bir ismin bu takımda yedek kalmayacağını düşündüğümüzde ise sow'un oynayabilmesi için elimizdeki ileri uç kombinasyonları şu şekilde gerçekleşiyor:
1) alex yedek. 4-2-2-2 taktiği.
Siemens Servisi İzmit
topu ileri taşıyacak orta saha oyuncusu olmadığı için bu durumda olduğu düşünülen takım.
yanlış !!
ülke'de , hatta avrupa'da o işi en iyi yapabilecek adamlardan birine sahipken fenerbahçe , paok gibi , young boys gibi takımlara karşı da oldukça zorlandı.yani emre olmadığı için takım bu halde demek abesle iştigaldir çok net bir şekilde.
Siemens Servisi İzmit
bence fenerbahçe'nin sezona hazırlanması ile ilgili veya konsantrasyon ile ilgili problemleri var.kadro kalitesi bakımından yanından geçemeyecek takımlara karşı çok zor durumlara düştüler.ya rakiplerini çok hafife alıyorlar ya sezona iyi hazırlanmıyorlar bunların dışındaki tek alternatif aslında kadrolarının düşündükleri kadar iyi olmadığı gerçeği olabilir ki bence gayet iyi bir kadro var.
Siemens Servisi Körfez
fenerbahçe'nin açık oyuncuları ise bir facia. zaten elde olan ileri uç kanat oyuncuları, stoch, caner ve mehmet topuz'dan ibaret. doğrusu, üçünü de belli oranda beğenirim. ancak hiçbiri yeterli değil. aykut kocaman, 4-3-3 oynatmak istiyorsa, mutlaka ama mutlaka, tüm oyunculardan skor desteği almak zorunda. özellikle de kanatlardan. zaten 4-3-3'te kanat yok. ileridekilerin hepsi forvet. o mevkideki oyuncuların çok üretken olması gerek. bu tek şartı yerine getiremiyorsanız, ya efendi gibi 4-4-2 oynayın, ya alex'e uygun 4-2-3-1 oynayın, ya da güvenilir birer skor opsiyonu olan 2 kanat oyuncusu alın. başka seçeneğiniz yok. fenerbahçe krasic'in peşine düşünce, aykut kocaman'ın da bu sorunun farkında olduğunu düşündüm. çünkü takımın ihtiyacı olan şey, en uca alınacak bir gomis veya cardozo değil; mızrağın ucunu besleyecek kanatlar.
Siemens Servisi Körfez
oyun şemasındaki bu karmaşa ve henüz getirilememiş çözümler sebebiyle, fenerbahçe'nin ne oynadığı(ve maalesef, ileride ne oynayacağı) belli değil. aslında bana soracak olursanız, en başarılı olduğumuz dönemler dahil, alex geldiğinden bu yana, bahsettiğim düzensizlik ve de belirsizlik hüküm sürmeyi hep sürdürdü. aykut'u alex muhalifi yapan şey de tam olarak bu. genç hoca net bir diziliş görmek istiyor sahada. bence, her şeye karşın, bu görüşünde haklı. bu haliyle, fenerbahçe ne büyür, ne de küçülür. evet, böyle düşünüyorum. ancak hala, alex de souza'nın, kadrodaki en büyük futbolcu olduğunun farkındayım.
Siemens Servisi Kocaeli
farklı renklere gönül vermiş biriyim ama, fenerbahçe'nin şu an yerden yere vurulmasını da anlamsız buluyorum.
daha sezonun ilk maçı. ritm yok, tempo yok, kondüsyon yok.. her türlü sonuç normal karşılanabilirdi. eleştirilebilecek tek noktası, aylardır topu ileri taşıyacak bir orta saha transfer etmemeleridir.. emre gitti. bu bölgeye böyle bir adam şarttı ama, aksattılar -ki, fenerbahçe'nin oyun yapısı gereği o bölge, en önemli bölge.. böyle bir işgüzarlığı neden yaptıklarını anlamak güç..
Siemens Servisi Kocaeli
forvet ve defans ihtiyacı da tabi ki var ama, o top orta sahadan ileriye taşınmadıkça, forvete 3 messi koysan maçı 3 pozisyonla tamamlarsın..
orta saha ve defansa acilen transfer yapması gereken takımım. hadi vaslui maçında zaten oynamayacak ama, sezon geldi çattı be, 12 ağustos'ta galatasaray ile de maçımız var. çok para harcanmasın diye son güne transfer mi bırakılır. bugün feragat ettiğin 1-2 milyon euro gün gelir 10-20 milyon euro olarak çıkar. bu mantığın oturması lazım.
Siemens Servisi Gebze
mal mıknatısı olan takım.
kendisi hakkında sözlükte yorum yapan bazı kişiler o kadar mal ki gözlerinin önüne perde inmiş bir şeyi görmüyorlar ve eminim alınlarında ben malım yazıyordur.
en sonuncusu gelmiş, olimpiyatlarda badminton dalında hakemin gözü önünde topu kasıtlı bir şekilde dışarı atıp hakemin uyarmasına aldırış etmeyen kişilerle fenerbahçe'yi bir tutuyor.
Siemens Servisi Gebze
şimdi bu herife binlerce kez sen malsın desen , evet malım ama sor neden malım diye cevap verir.
o değilde çin, güney kore ve endonezya şimdi olimpiyatlarda şike yaptı ya, kesin ioc fenerbahçe'yi şampiyonlar liginden men eder ha. dikkatli olmak lazım :)))
edit. pompa
19 Eylül 2012 Çarşamba
Bosch Servisi Gölcük
yıl 1961. sovyetler, nükleer denemeler moratoryumundan çekilmek üzeredir. beyaz saray önünde ise abd’nin moratoryumdan çekilmemesi için gösteriler düzenlenir. o gösterilere katılanlardan birinin yazdıkları:
Bosch Servisi Gölcük
“diger arkadaslarla birlikte ‘keneddy, don’t mimic the russians’ gösterilerine katilmistim. orta batı’daki bir quaker kolej’ndeki bir otobüs dolusu arkadas ile birlikte oradaydik. beyaz saray’ın disindaki birkac agacin etrafinda çevrelenmistik. mike ve ben bütün gün öğlen ve akşam yemekleri için mola vermeden sloganlar atarak, oradaydik. yıllar sonra geriye dönüp baktıkça bu girşimimizi hep komik bulmuşumdur. ne de olsa biz birkaç düzine protestocunun abd dış politikasını belirlemede ne tür bir etkimiz olabilirdi ki? ta ki 1990’larin ortasinda keneddy kütüphanesi’nde nükleer silahsizlanma hareketi üzerine hükümet belgeleri üzerinde araştırma yapana kadar. abd silah ve silahsızlanma ajansi direktör yardımcısı bir belgede şunu yazıyordu: keneddy şahsi olarak nükleer denemelerin devamindan yanaydi. ancak beyaz saray’in önüne kadar gelen eylemcilerden ve amerikan halkinin icinde onlari destekleyenlerden çekiniyordu.“
evet keneddy nükleer denemeleri sadece erteledi. nükleer denemeleri tamamiyla kaldirmadi ama erteledi. eger 1961’de o eylemleri koyanlar keneddy’nin bu çekincesini bilselerdi sayilari 10’a katlanabilir, nükleer denemelerin ertelemesi de 10 kat daha geçe kayardi.
Bosch Servisi Körfez
ancak bir sonraki turdaki rakipler için aynı şeyi söyleyemiyorum.
bu turu geçersek eğer; udinese, yolun sonu olur. umarım bir italyan takımı ile eşleşmeyiz sonraki tur.
ikinci turda olası rakibimiz ise; kadrolu rakibimiz olan dinamo kiev olur diye düşünüyorum. ne zamandır kiev deplasmanına gitmedik..
2012/2013 sezonunda -cl'ye alinmasinda bir problem olmadigi varsayilirsa eger- ucuncu oneleme turunda seribasi olarak kuraya girecek ve muhtemel rakipleri, club brugge, feyenoord veya vaslui olacak.
Bosch Servisi Körfez
eger tur atlarsa, seribasi olamiyor hali hazirda. fakat su dinamo kiev, panathinaikos veya fc kopenhag takimlarindan biri elenirse seribasi olacak burada da, ve muhtemel rakipleri udinese, malaga, lille, borussia monchenglachbach.
Bosch Servisi Kocaeli
şunu anlamayan arkadaşlar var bir kez daha parmak basalım konuya. hemşerim fenerbahçe taraftarı şikeyi örtbas etmiyor, küresel komplo falan gibi bir takım şeylerin arkasına sığınmıyor veya körü körüne birilerine biat etmiyor. eğer ki bu bok yenmişse bu taraftar zaten sefasını ya da cefasını sürdüğü/çektiği takımını bu hallere düşüren insanların cezalanmasını emin olun hepinizden çok isteyen bir kitle.
hasılı şimdi şuraya geleceğim. ergenekon, balyoz gibi davalardan çoğumuzun kuyruğuna basılmadı (bir yakınınınız gazeteci, asker şu, bu değil çoğunluğunuzun değil mi?). işte bu dava başladığında bizim kuyruğumuza basıldı ama nasıl onu deşelim (bende dahil bir çok fenerli bu ruhsal durumun içine sokuldu çünkü). afedersiniz köpek gibi stres çektiğimiz, fenerbahçe nefretiyle hatır şikesinin uçsuz bucaksız yapıldığı (karabük, buca, gençlerbirliği, vs takımların trabzon'a ve fener'e karşı oynadığı maçları tekrar tekrar birlikte izleyebiliriz isterseniz.) bir sezonun ve seçimlerin de ardından tam dünya sikime minare götüme tavrıyla yazın tadını çıkardığımız zamanlarda dava başladı. ama ne başlama. bir yandan dava gizliliği, yasaklar, savcının delilleri vermemesi hasebiyle tff'nin elinin kolunun bağlanması falan durumlar, diğer yandan ismi lazım değil (anladınız siz) bir takım gazetecilerin! şu tapeler, bu görüntüler, eşgal fotoğrafları, vs zihnimizi bulandırdığı süreç. şimdi renkten gözü kör olmuş adama anlatmıyorum bu lafları onlar zaten ilk atılan fenerbahçe şike yaptı minvalinde ki manşete yeni gelinin yarağa sarılması gibi sarıldı. şüpheyle yaklaşan diğer insanlaradır bu kadar izahat. bu kadar karmaşık bir durum söz konusu olmuş. sürecin adeta boku çıkarılmış (delil verilmedi, ceza
Bosch Servisi Kocaeli
Bosch Servisi Gebze
şike olaylarına inanmayan 3-5 kişi kaldıysa onlar da aydınlansın:
http://adilhendeseci.blogspot.com/
şu aralar fenerbahçe yöneticilerinin çıkarcı dediği kişiler bol bol yazmaktadır bu kulübün hakkında, biat kültürüyle yoğruldukları için kendilerine çıkarcı diyen yöneticilerine, o yöneticileri yönetime alan başkanlarına ağızlarını milim açmaya cesaretleri yoktur bu takımın taraftarının (biat etmeyenleri tenzih ederim ama sayıları maalesef çok az).
Bosch Servisi Gebze
sırayla herşey, size biat etmemeyi de öğreteceğiz.
öncelikle söyleyeyim fenerbahçeliyim. fanatizmden tek hücreli canlıya dönmüş insanlara zaten lafım yok. onlar ergenlik yapmaya devam etsin. bu anlattıklarım izan sahibi insanlar için. futbol yazmaktan tiksindirdiniz anasını satayım.
tarafsız olarak bakmaya çalışırsak asla fenerbahçe şike yapmamıştır, kesinlikle tertemizdir diyemem. bir takım olaylar dönmüş olabilir. bu bütün takımlar için geçerli. eyvallah ama şike varsa herkesin vaktinde yapmış olması durumu değiştirmiyor. varsa şike cezasını çatır çatır çeksin. bu kadar, nokta.
18 Eylül 2012 Salı
Hurda Alım Satım İzmir
ali sürmeli, yani zaza dayı vadiyi baya bi götürür diye umudum var. kulak memesi fetişistliğinden mi hüküm giymiş acaba diye merak ediyorum. umarım bir gün cevher'in kulağını tutup şöyle bir diyalog yaşatmaz bizlere..
zaza: la cevher sen karıları sevmiyiiisen!
cevher: ne alakası var dayyı?
zaza: hele de bakiim o zamaan, bu kulağın niye bu kadar serttiir?
cevher: :(
Hurda Alım Satım İzmir
memati bonusu:
gladio'cum,
dünyayı odandan canlı yayınla izlerken teknolojik'im diye havanı attın kaç haftadır.
ama silince gider mi o dosyalar?
polat usbyi bulup, data recovery yapmaz mı? o ümüğünü sıkmaz mı?
Beko Servisi Gölcük
taze kan olarak, ali sürmeli'yi bekleyen takipçilerini memnun edemeyen dizi.
insan yapımcı ile senaristler arasında bir çekişme var diye düşünüyor bazen. ancak yapımcı, senaryo ekibinin içinde olunca diğer alternatiflere geçmek gerekiyor. bu kadar dağılan bir konu nasıl toparlanır diye kafa kafaya verip yazmaya çalıştıkça, zaten içinden çıkılmaz bir hal almış olan senaryo, sürekli hata vermeye başlıyor.
Beko Servisi Gölcük
usta bir oyuncuyu kadrona ekle, üstelik bu oyuncu bu konsepti seven izleyiciler için bir fenomen olsun. bu durum izleyicide bir umut oluştursun. buraya kadar herşey çok güzel. oyunculuk harika, ancak ustaya biçilen rol üzerine maalesef oturmamış. biraz açalım.
öncelikle bir şef garsonu komi olarak işe başlatmışsınız. diziyi canlandırması için kadroya dahil edilen usta oyuncunun bir kapkaç çetesi reisi olarak düşünülmesini ben beğenmedim. bu kadar geniş bir konsept içinde, bula bula bu rolü bulduysanız, oyuncu kadrosundan ziyade, senaryo ekibine takviye yapılması gerekiyor acilen. sadece rol değil karakteristik özellikler de yakışmamış ali sürmeli'ye. türkiye'nin tüm şivelerini mükemmel bir şekilde kullanabilme kapasitesine sahip olan oyuncuya bulduğunuz memleket ve şive maalesef yadırgatıyor. başka bir bölge insanı olsaydı sanki daha iyi olurmuş hissi veriyor. bu kadar şiveli konuşması da gerekmiyordu ayrıca. biz hüsrev ağa'yı istanbul türkçesine yakın konuşma tarzı ile sevmiştik onun güneydoğulu bir aşiret reisi olduğunu bilmemize rağmen. arada sadece bir kaç kelime bizim için yeterliydi.
Beko Servisi Körfez
diziyi takip eden biri eski vadideki konsey üyelerini üzerinden yıllar geçmesine rağmen bir çırpıda sayabilir. ama pusudaki konsey üyelerinin çoğunun bırakın adını, yüzünü bile hatırlamıyor çoğu izleyici. senaristler ve yapımcılar oturup bu konu üzerinde de biraz kafa patlatmalılar. hatta bu konuda kendilerine biraz yardımcı olalım ve hatırlatalım. eski konsey üyelerinin her birinin işini, evini ve geçmişini derinlikli olarak izleyiciye sunuyordunuz. hepimiz testere lakabının nereden geldiğini, laz ziya'nın neden insanları asarak öldürdüğünü biliyorduk. oysa şimdiki konsey üyeleri hakkında bildiklerimiz her biri için sadece birer ofis odasından ibaret. polat'ın, memati'nin ve abdülhey'in aşk hayatını anlatıcaz diye her bölümün yarısını boşa geçirttiniz izleyiciye. asıl anlatmanız gereken konular ise bu yüzden hep havada kaldı. senaryo sürekli tutarsızlaştı. karakterlerin devamlılığındaki hatalar had safhaya ulaştı.
Beko Servisi Körfez
vadide bir sırp sniper gösterildi izleyiciye. o bölümlerdeki heyecanı hatırlamamak mümkün değil. son bölümlerde ise başbakanı öldürmek için özel olarak eğitilmiş beş kişilik özel timde görevli, çoban kod adlı elemanı anlatırken öyle bir bahsettiler ki, sırp sniper veya tilki andrei gibi biri diziye dahil olacak sandım. sayamadım ama galiba adamın sadece üç dört sahnesi oldu. ya adamı bu kadar abartmayın anlatırken ya da anlattığınız karakterin hakkını verdirin. beşinci elemanın kayınpeder çıkması tamamen komedi zaten. elli beş altmış yaşlarında bir gazeteci başbakanı öldürmek için yetiştirilmiş beş kişilik özel timin bir elemanı çıkıyor. diyecek söz dahi bulamıyorum bu konuda.
Beko Servisi Kocaeli
show tv'deki son bölümlerde de "kötü" diye özetlenecek hale gelmişti ama star'a geçtiğinden beri durumu içler acısı. iskender'i iyi adam yapma kararını kim aldıysa kendisini buradan tebrik ediyorum. hele hele erhan ve ömer baba'yı hala öldürmediği gibi her bölüm gözümüze sokanlara tebrik ve selamlarımı iletiyorum. eğer diziden abidin ve seyfo dayı gibi racon bilen adamları çıkartmasaydınız bu selam ve tebriklerin ne anlama geldiğini onlar size anlatırdı, neyse.
Beko Servisi Kocaeli
vadi izleyicisi küçük hatalara, saçmalıklara takmadan dizisini izliyor, tamam. ama başından beri en ve tek iyi yaptığınız şey; karakter yaratmak. bu diziden aslan bey, doğu bey, şahin ağa, laz ziya gibi adamlar geldi geçti. biz bunların hatırına hala ekran başındayken siz napıyorsunuz yok ömer baba, yok erhan ve son bomba muro'nun tayfadan kalan vedo mudur nedir o sevimsiz adam. ya arkadaşım sen daha geçtiğimiz bölümlerde nazır diye azeri bir karakter yaratmıştın, iyiydi o. noldu şimdi her bölüm on dakika bıyıklı deli hüsnü, kel tuncay, vedo, şemo izliyoruz. biz sizden hatasız, mantıklı dünya harikası dizi beklemiyoruz. peki, beklemiyoruz diye saçmalamanın alemi var mı? abd'den gelen o adam ne allasen, ondan bahsetmek istemiyorum bile. (tıpkı polat'ın zevcesi konusuna girmek istememem gibi) yok yeni lawrencemış da bilmem ne? bunca olayı yine gelip "dünya'yı abd yönetiyo olm"a dayandırdınız ya aşk olsun.
Beko Servisi İzmit
7- kurtlar konseyi: her birinin karakterini ayrı ayrı biliyorduk. güçlerini biliyorduk. her biri ayrı bir dizi karakteri olabilecek kadar derin olarak işleniyordu. şimdikileri ise ilk bölümlerde o kadar abarttılar ki çıta yüksek tutuldu. sonrasında ise hiç birinin aslında bir laz ziya ya da hüsrev ağa kadar karizması olmadı. olamadı.
8- ruslar ve tilki andrei: güçlü polat'a yakışacak gerçekten güçlü ve akıllı
Beko Servisi İzmit
düşmanlardı. onlardan polat'ın ekibine kötülük gelebileceği konusunda inandırıcıydı. şimdiki düşmanlarda ise polat ya da ekibine hiç kimse zarar veremezmiş gibi bir izlenim oluştu. diziyi izlerken nasıl olsa bir şekilde yırtacaklar diye düşünmeye başladık. bu durum ise belki de bu dizi için en tehlikeli gelişme olsa gerek. çünkü heyecanı olmayan ucuz çatışma sahneleri ve zeka içermeyen pusular, acaba bu sefer nasıl saçma bir şekilde kurtulacaklar beklentisi oluşturdu izleyicide.
9- kurtlar vadisindeki polatın diğer düşmanları: hangimiz cerrahpaşalı halit'i unuttu. şevko bile sadece bir kaç bölüm oynamasına rağmen şimdikilerden çok daha derinliği olan bir tipti. pala ve ekibinin diziye kattığı heyecanı ve aksiyonu hatırlamayan var mı? ve sayamadığım diğer düşmanlar dizi için gerçekten çok önemli unsurlardı. her birine ayrı ayrı teşekkür etmek lazım.
10- elif eylül: yerine gelen karakterin ebru olduğunu söylemek yeter sanıyorum. bu kadar pasivize edilmiş bir kadını polat'a layık görenler utansın.
Beko Servisi Gebze
nereye gittiğimizi bilelim…
bir yılı, bütün bir sezonu her bir bölümde göz önünde tutalım, tutarlı olalım...
yoksa dağılıyoruz...
yer yer gündeme atıf yapmak isterken daha bir tökezliyoruz, farkında mıyız?
lütfen, bir yıllık hikâyemizin ana hatları ve hudutları belli olsun…
Beko Servisi Gebze
* * *
kurtlar vadisi hala izleniyor…
eğer kadir kıymet bilirse izlenmeye devam eder…
izlemeye devam ederse, para da kazandırır…
ama bu elimizde…
biraz daha özen, biraz daha yatırımla neden yeniden zirve olmasın…
türkiye hala ataerkil bir toplum…
takriben 10-15 yıl daha bu diziye yahut alternatiflerine meyleder, merak etmeyin…
yeter ki bihakkın iş yapıla…
bu dizideki bütün ufak adamlarda mangal gibi yürek var. ne kadar ensesi kalın varsa çatışma çıktı mı bir şeylerin arkasına saklanıyor. ama bu mevkisi ufak, yüreği kocaman kahramanlar uçaksavar kılıklı bir silahla kendilerine ateş açan birinin önünde bile dizleri titremeden ve saklanmadan dikilip çük kadar tabancalarıyla direnebiliyorlar. helal olsun size yiğit adamlar!!!
Arçelik Servisi Gölcük
- cevat'ı da, iskender'i de elinden kaçıran, profesörü de kaybeden polat dürbünlü tüfeği bırakıp (ya da çok beğendiyse alsın ne bileyim) bir an önce arabasına dönsün, yukarı maddedeki olayı yaşayıp ("allah kahretsin yılmaz'ı vurmuşlar") artık cevat'ı mı takip ediyor, iskender'i mi takip ediyor, "sktiret koy kötüne sonra takip ederim" diyip müsteşarlığa mı gidiyor ne yapıyorsa onu yapsın. atı alan üsküdar'ı geçmişken hala dürbünlü tüfekle kopil avlamasın.
Arçelik Servisi Gölcük
- öldüren kişi öldürülecek adamın kafasına sıksın, kırmızı kurşun deliği makyajıyla halledin. fünye kullanmayın. vurma anını, patlamayı, delinmeyi de göstermeyin. bin türlü efekt var memlekette.
- müsteşarlığın adını ulusal güvenlik müsteşarlığı yapıysanız o iskender'in evini aramaya gelen elemanın seslendirmesine ve eline verdiğiniz tekste dikkat edin ne yazıyor orada, ne konuştu, ne kaydedildi.
- çekim için ayrı mekan bulamayıp iskender'in gizli karargahını müsteşarlık diye yutturacaksanız bari polat'a flaşbek yaptırmayın, biz de unutalım. sen flaşbekle gizli karargahı gözüme sokup arkadan da "ehehe orası müsteşarlık" diyemezsin. yemem.
17 Eylül 2012 Pazartesi
Gölcük Baymak Servisi
yasak mıdır dizilerde eski sezonlardaki karakterlerden bahsetmek anlayamıyorum. anlayamıyorum. gerek senaryo gereği, gerek anlaşmazlık yüzünden diziden ayrılan bir karakter yüzünden o karakter niye dışlanır gider dizilerde? seyirci olarak önceki bölümler, eski sezonlar refere edildiğinde benim çok hoşuma gidiyor. yani ne bileyim polat erhan'ın hasta yatağının başındayken "sen bana seyfo dayımın emanetisin" dese, seyfo dayıyı da ansak oracıkta. ya da polat çetrefil bir şey düşünürken, mesela abdülhey'in kendilerine mesaj göndereceğini düşünürken "aslan amca bize böyle öğretmişti. kesin abdülhey de böyle yapar" dese de aslan amca'yı da ansak. ya da kimi zaman yeri geldiğinde çakır'dan bahsetse, çakır'ın ölmeden önce polat'a emanet ettiği karısı nesrin ve çocukları selvi ile pusat çıkıp gelseler, ya da en azından polat'ın hala onlarla bir şekilde ilgilendiğini görsek (mesela telefonla konuşsalar), memati'nin, kendisine polat hıyartosundan çok daha fazla iyilik yapmış, hapishanede korumuş, kollamış, sonra da yanına alıp kardeşi gibi ilgilenmiş çakır abi'sini arada bir anması, hatırlaması ne de güzel olurdu.
Gölcük Baymak Servisi
evet abicim flashback koyun. olur olmaz yerlerde saçma salak flashbackler yapacağınıza dizinin taaa birinci sezonundan flashbackler koyun. memati yalnız kaldığında çakır abisiyle yaşadıklarını falan hatırlayıp hüzün yapsın. eski sezonlara göndermeler yapılsın. olsun bunlar. sadece polat kızkulesi'ne bakarken elif flashbacki olmasın (artık o da olmuyor ya). her türlüsü olsun işte. polat arada sırada üç kere hapşırsın mesela. tuncay, senelerdir yanında çalıştırdığı abidin'den bahsetsin. masaya sinek kondu diye koca masayı çöpe attırdıktan sonra ayet-el kürsi'yi öpüp alnına koyan birinci sezon tuncay'ından izler görelim. biz bunu aynı oyuncuların oynadığı başka bir diziymiş gibi değil de eski kurtlar vadisi'nin devamıymış gibi izleyelim.
Baymak Servisi Gebze
dün oynanan bölüm sonunda polat alemdar'ın operasyon sırasında önce leon filmindeki gibi elinde çift silahla ters bir şekilde belinden aşağı sarkması, ardından matrix ve spiderman karışımı bir hareketle aşağı atlama sahneleriyle ve fuat tamer tataroğlu'nun izlediği baba filmiyle klasiklere selam eden dizi.
yapimcilar, yonetmen veya senaristlerden en azindan birisinin sozlugu takip ettigine sahit oluyoruz son iki bolumdur. burada ne kadar elestiri getirildiyse onlara bir yama yapilmaya calisiliyor.
bu bakimdan takdir edilesidir.
Baymak Servisi Gebze
ha, bu her seyi duzelttikleri manasina mi geliyor? koca bir hayir! ulan okuz gibi herifi kemerle cekti be polat!
Vaillant Servisi Gölcük
asıl kurtlar vadisi kadar başarılı olmayışının ve olamayacak oluşunun en büyük sebebinin ilk bölümdeki abdülhey-memati diyaloğu olduğunu düşündüğüm dizidir. şöyle ki;
memati: abdülhey kim bu adamlar? (aileleri kastediyor)
abdülhey: işte oturdukları yerden ülkeyi yöneten, her türlü pis işi yapan ama saygın işadamı kimliği olanlar bunlar.
memati: e o zaman baron, laz ziya kimlerdi?
abüdlhey: ne diyorsun memati, laz ziya nakliyeciydi...bıdı bıdı bıdııı....
Vaillant Servisi Gölcük
hoooop derler adama arkadaş. sen bunca yıl konsey diyeceksin, baron diyeceksin, diziler tarihinin en başarılı karakterlerinden biri olan laz ziya'ya gidip nakliyeci diyeceksin. oldu be. hüsrev ağa da torbacı zaten.
sen bunca yıl bu karakterleri beğenerek izlemiş izleyicinle dalga geçer gibi laz ziya nakliyeciydi dersen, böyle kurgusu yerlerde, tutarsız ve amaçsız bir senaryoya mahkum kalırsın. tamam diyelim ki hikayen böyle oluşacak, büyük aileler üzerinden gitmek istiyorsun o zaman can gürzap'a yazarsın bir replik, daha mantıklı bir geçiş yaparsın. can gürzap herhangi bir sahnede "laz ziya, hüsrev ağa gibi adamlar suçlu olduğu açık olan adamlardı, artık devir değişti ve temiz işadamı görünümündeki insanlarla yürümeli, bu yüzden polat alemdar'ın bunları dağıtmasına yol verdik." dese, dizi o zaman daha mantıklı başlamış olurdu en basitinden.
Arçelik Servisi Körfez
ayrıca nerdeyse her bölüm sonunda bi pusunun, patlamanın, kurşun yağmuruna tutulmanın kısaca ölümle burun buruna gelmenin ardından 17. bölüm sonu itibariyle kahramanımız polatın kaşından aşağıya doğru hafif bir kan süzülmüş, üstü başı hafiften toz olmuştur. kahramanımıza en fazla bu kadar zarar verebildiler. bu hızla bi 3-5 sene daha gider bu versiyonu da...
Arçelik Servisi Körfez
son bölümüyle akıllarda şu soruyu bırakan dizi peki şimdi nolacak...yaw bu boru deil mayın normal bi insanın ya bi yerinin kopması yada ölmesi gerekir bildiğim kadarıyla (bkz: yamuluyorsam düzeltin) ama belki de yine hiper kahramanımız polat ve süper psiko ortağı kurtulurlar..olacak olan bize olur 10 bölüm hastanede geçer
o kadar adamın oldugu hastanenin onunde yatan memati ve polat ordan nasıl kurtulacaklar cok merak ediyorum.muro nun adamları kazma degilse gidip sıkarlar herhalde ama kahramanımız polat alemdar ın ordan ucarak kactıgını görürsem hic sasırmam; ne de olsa heroların *özellikleri genellikle bi tarafları sıkısınca ortaya cıkıyor.belki de mematiyi kucaklayıp camlıcadan istanbul manzarası da izletir.*
Arçelik Servisi kocaeli
gazete, kitap okumayan yurdum insanına mesaj verme kaygısıyla çekilen yurdum dizisi. hayır kurtlar vadisine bok atma gibi bir kaygım yok bilakis adamlar bir boşluğu dolduruyor, bir şekilde anlatılmak isteneni en basit dilde ince ince veriyor damardan. en son bölümde memati ile polat alemdar arasında geçen mayın diyalogu buna en güzel örnektir.
Arçelik Servisi kocaeli
artık akşam haberlerine bakışımı değiştiren dizidir. herhangi bir olayın altında başka olaylar arıyorum. ha gerçekte öyle değil mi tabi ki öyle. bu yönüyle zaten dizi işlevini yerine getiriyor. insanları uyandırmayı başarıyor. diziden etkilenip mal mal sağa sola sataşmak veya takım elbise&pardesü kombinasyonu yapmak değil etkilenmek dediğim. güncel olayların altından çıkabilecek vakaları sezinleyebiliyor insan.
unutmayalım ki gerçekten de her bokun altında bir bok var. hiçbir şey boş değil. ne oyunlar oynanıyor güzel memleketimin üstünde..
bak yine sıkıntı bastı lan. açıyım bi çizgi film de kendime geliyim olmayacak böyle..
Arçelik Servisi İzmit
içinde sırtını yabancı gizli servislere dayamış 4 aile bulunduran dizimsi. artık bu yabancıya sırtını dayamış büyük adam mevzusuna dizilerde göre göre alıştıkda, ben merak etmeye başladım; acep başka ülkelerdede sırtını mite dayamış at koşturan, uyuşturucu satan, silah kaçıran birileri var mıdır diye.
ergenekon davasiyla en az 5 sezon daha cekebilecek dizi. dizinin bazi bolumlerinde polat alemdar memati'ye inkilap tarihi dersi vermektedir.
bazı insanların işte bize türkiye'nin gerçeklerini anlatıyorlar dediği dizi.bu nedenle diziyi izleyenlere eğer türkiye'nin gerçeklerini öğrenmek yada birtakım şeyler hakkında bilgi edinmek istiyorsan reyting kaygısı taşıyan bir diziden medet ummak yerine adam gibi kaynaklardan yararlanmasını söylemek gerek.
Arçelik Servisi İzmit
Arçelik Servisi Gebze
bir bölümde polat arabasından iniyor, ambülansa doğru yürüyor, tam ambülansın kapısını açacak dizi bitiyor... biz biliyoruz ki ambülansta eli silahlı düşmanlar var. neyse fazla uzatmadan bi sonraki bölümde polat hepsini haklıyor filan... bu haftaki, yani 14. bölümün sonunda ne oluyor? polat arabadan iniyor, tıra doğru yürüyor, tam tırın kapağını açacak dizi bitiyor... biz biliyoruz ki tırda eli silahlı düşmanlar var.
peki ne olacak? elbette polat hepsini haklıyacak.
peki ne olması gerek? dizinin ismi pusu diye senaristlerin dizinin bokunu çıkartmaması gerek. bir sahneyi sadece vasıtayı değiştirerek gözümüzün içine ikinci defa sokmaması gerek..
Arçelik Servisi Gebze
ne olmamalı? artık 3. kez bu şekilde bir sahne olmamalı..
ya olursa? artık polat ölsün o sahnede ve artık dizi de bitsin!!
peki abdülhey hain mi? değil, olmamalı..
15 Eylül 2012 Cumartesi
Hurda alım satım izmir
İnsanoğlunun yetiştirdiği en eski bitki çeşitlerinden biri. Babil’in en eski yerlileri Sümerler hurmayı en azından 5000 sene önce ilk defâ yetiştirmişlerdir. Kuzey Afrika ve Orta Doğu bölgelerinin ekonomisinde çok eskiden beri büyük bir rol oynar. Amerika’ya İspanyollar tarafından 19. yüzyılın başlarında getirilmiş ve Meksika civârında yetiştirilmiştir. İlk defâ Basra Körfezinde yetiştirildiği tahmin edilen hurma bitkisi yaklaşık 18-24 m boyundadır. Yapraklarının bir kısmı yere doğru sarkar ve bir kısmı da yukarı doğrudur. Yapraklarının uzunlukları 6 m civârındadır. Gövdeleri diktir. Tabanından birçok sürgün verir. Yelpâze olan yapraklarının büyükleri tepede toplanmıştır. Çiçekleri ekseriyâ tek cinslidir. Başak tipindeki çiçekleri “spata” adı verilen büyük yapraklarla çevrelenmiştir. Gövdesinde yapraklar genellikle toplu olarak bulunur. Küçük sarı çiçekleri toplu hâlde açarlar. Farklı cinsiyetli çiçekler ayrı ağaçlarda yetişir. Dişi çiçekler zamanla tek tohumlu meyvelere dönüşürler. Meyveleri sarımsı kahve renkli, dış kabuk sarımsıdır. Orta kısım etli ve şeker bakımından zengindir. Tohum silindirik, sert ve bir yüzü boyuncaderin olukludur.
Hurda alım satım izmir
Baymak Servisi Kocaeli
fenerbahçe'nin hedefindeki bir diğer isim héctor canteros . canteros ile ilgili ali yıldırım aykut kocaman'ın son kararını bekliyor. inşallah alırız. orta sahamız yıllarca garanti altında olur.
bu arada çoğu insan için hayal olan bir wesley sneijder durumu var. fenerbahçe yönetiminin taraftara ciddi bir borcu var. geçen yıl taraftarın yaptıkları ortada. kombineler, milyonlarca değerinde forma satın almaları, fenerbahçe taraftar kartları. hiç bitmeyen destek. aziz yıldırım bunu bir şekilde ödemek zorunda. kendisi de bunun farkında. fenerbahçe orta sahasını 5-6 yıllığına daha garanti altına almak adına sneijder için 30 milyon euro bonservis bedelini gözden çıkarmış durumda. essel sports management'tan søren lerby'nin kapısını sürekli çalıyorlar. 30 milyon euro'nun tıpkı sow transferinde olduğu gibi yine ferit şahenk, nihat özdemir, ali koç ve sneijder özelinde türk telekom'un yanı sıra murat ülker ( aziz yıldırım ile aralarından su sızmaz) ortaklığında ödenmesi konuşuluyor. aziz yıldırım sneijder'i gerçekten çok istiyor ancak finansal fair play nedeniyle kulüp başkanı olduğu için sneijder'in aklını başından alabilecek parayı cebinden çıkarıp transferi ve masrafları için toplam parasını karşılayamıyor. diğer iş adamları ( kurallardan tam emin olmamakla beraber) sanırım fenerbahçe derneğine bağışta bulunabiliyorlar. wesley sneijder'in ikna edilmesi için pierre van hooijdonk'un çok ciddi mesai harcadığını duyuyorum. bu mesai'ye dirk kuyt da destek veriyor. sneijder'in aklını menajerlik şirketinin de katkısıyla çelebilecek tek olay tahmin edeceğiniz gibi büyük para. yıllık garanti para, maç başı ücretleri ve uzun süreli kontrat tabi bunun yanında transfer anında takımdaki dengeleri bozmamak adına ciddi bir imza parası. yani fenerbahçe sneijder'i istiyorsa futbolcunun her yıl net olarak en az 9 milyon euro( imza parası ekiyle birlikte) civarında bir para kazanmasını sağlamak zorunda. melo'nun 4,750.000 (garanti para + maaş ücreti toplamı/ primler hariç) euro kazandığı bir ligde sneijder'e 9 milyon euro kazandırmak hayal değil sanırım. sneijder kariyer istiyorum deyip manchester'ın (united ya da city) yolunu da tutabilir. italya'da gerçekten mutlu olduğunu göstermek adına inter'de de kalabilir. soranlar olacaktır muhtemelen. sneijder inter'de haftalık ücret alıyor. haftalığının 250.000 euro civarında (vergiler hariç -%40) olduğunu duymuştum. vergiler çıktığında yıllık kazancı yaklaşık 7.200.000 euro.
Baymak Servisi Kocaeli
bildiğim en net şey aradan 2-3 yıl geçse de fenerbahçe sneijder'dan vazgeçmeyecek.
kritik 10-15 güne giriliyor.
hayırlısı olsun diyelim.
Baymak Servisi İzmit
bu ve buna benzer tüm dizilişleri denesek de normal şartlar dahilinde sow bu takımda 11 başlayamaz. şahsi fikrim ise sow'un kuyt gibi ısıran,rakibi bezdiren bir forvetin yanında mükemmel işler yapabileceği yönünde. ceza alanı içinde mükemmel işler yapabiliyor. bu nedenle bu adamdan yararlanmak istiyorsak muhakkak kuyt ile beraber çift forvet oynatmalıyız. bunun tek şartı ise alex'in yedek kulübesine çekilerek klasik 4-4-2 veya 4-2-2-2 düzeninde oynanması. ancak alex'in yokluğunda fenerbahçe'nin oyunu yönlendirme konusunda eksiklikler yaşadığını tekrar hatırlarsak orta sahanın ortasına çok çok kaliteli bir isim almamız şart.
Baymak Servisi İzmit
tabi benim bu yazdıklarımı elbette aykut hoca da biliyordur. ancak şu bir gerçek ki geçen yıla göre fenerbahçe çok daha derin bir kadroya sahip olmuştur,özellikle hücum anlamında. eğer ki avrupa yolunda bir aptallık yapmaz isek bu kadroyla dahi çok iyi işler yapabiliriz.
14 Eylül 2012 Cuma
Vaillant Servisi Kocaeli
aile eşrafıyla oturup yarım saat kadar izledim. gülse birsel'in bacaklarıyla birlikte olmuş bu dizi. tutar yani. uzun uzun yazacak kıvamda değilim ama kadroyu iyi toplamışlar. beyaz hariç kimse sırıtmıyordu bile diyebilirim. o da bir kaç bölüm sonra tedirginliğini üzerinden atar. gülse hanım da reytingler yükselip yeterince kendine güvene sahip olunca daha az bacak gösterir.
Vaillant Servisi Kocaeli
ilk iki bölümü itibariyle izlenebilirliği gayet güzel olan dizi. sarmayan karakterleri mevcut fakat izlerken sıkılmadım en azından. leyla ile mecnun'dan alıştığımız gülücük sesi olmayan komedi bu dizide biraz rahatsızlık veriyor ama eğlenmek için izlerseniz her türlü eğlenirsiniz. neyin çakması olduğu ya da olmadığı beni rahatsız etmiyor. izlerken beni güldürüyorsa ya da güzel vakit geçirtiyorsa bana vereceği hizmeti vermiştir. diziyi izleyen birçok insan gibi favori karakter orçun şu an.
Vaillant Servisi İzmit
bomba gibi dizi. evet bazı yerleri sıkıyor, beyaz hiç olmamış vs. ama uzun zamandır bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum. o bol bipli küfür sahnesinde resmen karnıma ağrılar girdi, büyüksün nihal yalçın. sırf bu kadın için berlin kaplanı'nı izlemeye gideceğim.
dizi için kurdukları set mi plato mu artık neyse o süper olmuş, baya para ve emek harcanmış belli. yağmur çamur efekti bile yapmışlar.
Vaillant Servisi İzmit
ikide bir diziyi kesip reklam gireceklerine dizi içinde tabela ve ürünlerle reklam yapmalarını tercih ederim.
buna mı güldünüz, oradan çakma buradan aparma diyenler var. diyebilirler herkesin konuşma ve yorum yapma hakkı var.
evet buna gülüyorum, çok da zorlarsanız siktiri çekerim ona göre. çakma ya da aparma olması da sikimde değil, güldüm eğlendim bu da bana yeter.
edit: 40 derece ateşle entry girmek nasıl oluyormuş öğrenmiş oldum. konudan konuya atlamışım ama idare edin artık.
bir edit daha: olgun şimşek'in de alnından öpüyorum. bütün tiplemelerin hakkını veriyor.
Vaillant Servisi Gebze
neyin çakması neyin kopyalaması bilemeyeceğim ya da böyle bir şey var mı yok mu, ama gerçekten gülemediğim dizidir. ki gülse birsel'i acayip derecede severim, çoğu kişi oyunculuğunu sevmese de oyunculuğunu bile severim emeğine de saygım sonsuz ammaa yok abi yoook. olmamış. beğenmek zorunda mıyız kadının her yaptığı işi? niye illa boklama çabası olduğunu düşünüyor bu sabit fikirliler? olumsuz yorum yazamayacak mıyız şu platformda?
Vaillant Servisi Gebze
şu diziye yarılabiliyorsanız komedi anlayışınız yerlerde demektir, üzgünüm. yok bu bölümde ekşi sözlüğe şu selamı çakmış, bu selamı çakmış. vay babam vay ne büyük olay. yabancı filmlerde türk lafını duyup heyecan yapan tipler gibisiniz. ekşi sözlükteki popüler bir lafın bir oyuncunun repliğinde geçmesi cidden çok ekstrem ve doğaüstü.. iyi siz anıra anıra gülmeye devam edin, yolda "h" diyene bile gülersiniz bu gidişle
13 Eylül 2012 Perşembe
Siemens Servisi Gölcük
merve boğulurun `mahallenin fotoğrafçısının milanoda moda okuyan kızı` rolüyle katılacağı dizi.
ahhaahaaa... hiç güleceğim yoktu yani. ama senaristler de haklı. sonuçta bu bir piyasa. öyle sanatsal, emek verilmiş bir proje yapmak ayıp olur. bunun yerine 13-18 yaş arası kızları ve ergenlikten hala çıkamamış kadınları tatmin etmek için böyle bir karakter koymak gerekliydi. ilk başlarda ne güzel hikaye, ne kadar gerçekçi diye sevdiysem şu son bölümlerde de bir o kadar soğudum. neyse artık çarşamba akşamlarını hürremin cıyak sesini dinlerim.
Siemens Servisi Gölcük
ayrıca şu yapımda üzüldüğüm tek insan da öykü karayel oldu. hiç ekran deneyimi olmamış birini başrole koydunuz. sonra deneyimsizliği yüzünden gelen acımasız eleştirlere karşı savunmadınız şimdi de arkasında durmuyorsunuz. kabul ilk başlarda çok tutuktu belki ama son bölümlerde gayet döktürmeye başlamıştı. kendisi o bayıldığınız kıvanç tatlıtuğun, beren saatin 7 yılda geldiği noktaya 3-4 ayda geldi. haksızlık etmemek lazım.
neyse bu haberden sonra belli oldu ki senaryosu gayet çala kalem yazılan bir diziymiş. zaten bu kadar kalitesiz bir senaryodan da kaliteli bir iş çıkmasını beklemek saçma olur.
Siemens Servisi Kocaeli
bu diziyle ilgili anlamadığım bişey var.
dizinin başında gördüğümüz üzere kuzey tatlıtuğ kardeşinin bokuna hapse girmiş, psikolojisi bozulmuş, hayatı kaymış. üstüne bir de sevdiği kızı kaptırmış abisine. doğal olarak kin besliyor, ilk bölümün sonunda da intikam yeminleri ediyor. olanca dark side tavrıyla "sen benim her şeyimi aldın, sıra bende" gibisinden birşeyler mırıldanıyor falan.
Siemens Servisi Kocaeli
geldik onuncu bölüme, adam intikam almak bi yana -güya- sevdiği kız abisinden ayrılınca manyaklar gibi bunları birleştirmeye çalışıyor neyim. tamam anladık delikanlısın, kral adamsın falan da hani sen de onun herşeyini alacaktın lan? şu ana kadar aldığın tek şey adamın biriktirdiği para oldu.
nasıl intikam bu anladım ki.
Siemens Servisi İzmit
her bölümün sonunu heyecanlı bir şekilde bitirip 'acaba ne olacak lan? lan ertesi bölüm kesin bir şey olacak' diye merak ettirip sonra hiçbirşey vermeyen dizi. şimdi bu bölüm de aynı şekilde bitecek ve yine ertesi bölüm baştan başlayacak. yani potansiyel barındıran ama hikaye yoksunluğundan dolayı tırt dizi.
edit: yine dediğim gibi oldu
kuzey dobralığıyla gönüllerde taht kurmuştur.
Siemens Servisi İzmit
"benim öyle kimseye büyük sözler verecek halim felan yok benle olan beklentini kısa tutucaksın."
canımlı cicimli ikiyüzlü olacağına böyle delikanl ol ciğerimi ye. ama değeri bilinmez o zaman illa söyleyeceksin o boş klişe lafları.
Siemens Servisi Gebze
şu güne kadar süren manasız "kuzey eğlenilecek erkek, güney evlenilecek erkek" geyiği sona erdi. evlenilecek erkek olarak addedilen güney, atarlı liseliler gibi ilk kızdığı anda gidip bekaretini başkasına verdi. bu adamın her estiğinde gidip birine verdiği düşünülürse ohoo bunu alanın işi var.karakterlerin aylık giderlerinde liste başını taksi masrafının çektiği dizi. köprü geçilecek falan demeden cayır cayır biniyorlar sarılara.
Siemens Servisi Gebze
bir de kullanılmadığını sandığım "sinyal sesinden sonra mesajınızı bırakabilirsiniz" uygulamasını aktif iletişim aracı olarak kullanan dizidir. baba bile azarını bu yolla çekmektedir.
kuzeyle güneyin annesi karakteri çok başarılı çiziliyor. resmen uyuz oluyorum kadına her gördüğümde cinlerim tepeme geliyor. amacın da bu olduğunu düşündüğüm için başarılı buluyorum o aciz karakteri. bir de ali var ki tam bir kanzi, hacıt ve kankubaldır kendisi.
Bosch Servisi İzmit
iyi hoş da bu kuzeyle güneyin anasının karakterini çok aramışlar mı acaba. yahu kadın bi iki dakka sus. bi iki dakka konuşmadan dur. sürekli bi stres. sürekli bi çene. izlemezsem o karı yüzünden izlemem arkadaş. geriyo adamı.
karakterleri yavaş yavaş açmayı sürdüren dizi.
bu akşam sami bey'i tanıdık bir nebze.
Bosch Servisi İzmit
bir annenin; çocukları ve kocası arasındaki dengeyi doğru kurmamasının nelere yol açabileceğini,
bir annenin ; gereğinden sert baba, tutunamayan çocuklar oluşturmasının mümkün olduğunu gördük.
çocuklarını bilinçsizce savunan, sadece savunan bir annenin ilişkileri ne kadar yanlış uçlara götürdüğünü,
çocuklarını bilinçsizce kocasına karşı kullanan bir annenin ne kadar yanlış sonuçlar doğurduğunu gördük.
kendi hayatımı, kardeşlerimle ilişkilerimi, kardeşlerimin zaaflarını, babama topyekün nasıl düşman bir hayat sürdüğümüzü gördüm bu akşam.
içten ağladım bu akşam.
Beko Servisi Gebze
-kuzey: çok bir şey söylemeye gerek yok. esas oğlan zaten. yine de asiliği ile yufka yüreği çok içiçe bence. tam ayarlayamıyor senaristler bence bunu. en sinirli olması gereken anda pat diye gülümsüyor falan. çok gerçekçi bulmıyorum ben bu karakteri bütün olarak bakarsak.
Beko Servisi Gebze
kuzeyin kankası: valla bu karakterden ilerde bir ipnelik bekliyorum hep ama sürekli adam acayip delikanlı çıkıyor. anlamadım ben bunu. bu kadarı biraz abartı gibi. dost most eyvallah da içinde bulundukları şartlara göre fazla iyi bir adam lan. kankası memleketin en yakışıklı adamı, herkes hasta, tüm ilgi onda, taş gibi kız arkadaşı var, para var vs ama 1 gram kıskançlık duymuyor çocuk. helal valla. ben gerçekçi bulmadım bu karakteri. ha ilerde bi ipnelik yaparsa bilemem.
-güney: aşırı derecede mıymıntı. bu karakterde harbi gerçek olmayacak kadar yumuşak ya. 75 senedir yaşarım ben bu tarz mıymıntı bir adam görmedim. varsa da gerizekalı olurlar genelde. bu herif hem akıllı, hem aslında çok sosyal, hem 2 kelimesinden biri özür dilerim, her türlü hatayı üzerine alıyor, kimseyi suçlamıyor, hem şeytan tüylü kadınlar hasta, hem banuyu reddedebiliyor falan filan. zaten sırf artık gay demeyelim diye dün banu ile yatırdı senaristler bence. yine de böyle bir insan profili yok olum dünyada. kandırmayın kendinizi.
-banunun babası: bu da bi acayip lan. herif bir şeye de öfkelensin olum. adamlarını çağırsın birini dövdürsün falan. bu nasıl patron. bu nasıl türkiye zengini? nerede bunun silahlı adamları falan? herif bildiğin pofuduk amca. al sev. koy evine hergün moral versin sana. böyle karakter mi olur lan? hem de boğazda hayvancasına yalı sahibi, türkiyenin en zenginlerinden biri? sieee. şu adamın arka planda pis işlerini göstermeleri lazım artık. senaristler size diyorum hey.
12 Eylül 2012 Çarşamba
Bosch Servisi Gölcük
yaptıkları en son programda türkiye-isvçre maçını en ince ayrıntılarına kadar irdelemiş ve milli takımın elenişine sebep olanlar sırasıyla işte bu budur, bunu yaptı, şu pozisyonda şöyle yapmış gibi inceden inceye tahlilleriyle bir nevi isviçreye çalışmış futbol programı, düşünüyorumda isviçrede oynanan maçın görüntülenemeyen bölümlerinde neler olduğunu isviçre televizyonu bir kare bile sızdırmadı dışarıya, acaba bizimkiler cezamızın katmerlenmesi için ekstradan çaba mı sarfediyor, yoksa doğan grubu daha taze devraldığı kanalı 9 aralığa kadar isviçrelilere kiraya mı verdi? ceza alacağımız kesin ama en ince ayrıntılara kadar türkiye milli takımının bütün yapıp ettiklerini en ince
Bosch Servisi Gölcük
ayrıntısına kadar kare kare irdelemenin faydası ne ola ki? programın içeriği en azından konunun görüşüleceği 9 aralığa kadar ertelelenemez miydi? televizyon karşısında her nedense lig maçlarının görüntülerini yayınlayamayan telegol'ün hazır görüntü bulmuşken iyice bir inceleyelim, pozisyonlar nasıl yorumlanır gösterelim gibi mal bulmuş mağribi tavrına kapıldıkları izlenimi uyandı bende, edep yahu! tamam anladık herşey temiz olsun, bir sonraki takım adam gibi kurulsun, bu arada işe ilk el atanlar olarak bizimde namımız yürüsün diyorsanız haklı olabilirsiniz ama şu kararın çıkacağı 9 aralığa ne kaldı ki? hem takımı yakanlar diye ismini sıraladıklarınızın sonuna kendinizi neden koymuyorsunuz? pekala 8. sırada medya olarak sizde varsınız, tamam herşey çok gergindi, takım feci motive olmuştu, ondan kötü oynadık size göre ama allahınızı severseniz siz insanların sakinleşmesi için ne yaptınız medya olarak? isviçre milli takımı geldiğinde yapılanları en ince ayrıntısına kadar yayınlayıp layık oldukları şekilde karşılandılar diye alt yazı geçen televizyonlar patagonyada değil türkiyede yayın yapıyor, ayrıca kitle psikolojisini harekete geçirecek yayınlar da yine uganda değil türkiyede ortalıkta geziniyordu, gerek köşe yazarı, gerekse televizyoncu olarak itidalli davranın diyenlerin sayısının bir elin parmaklarını geçmdiği bir yerde kaybedince yaygara yapıp günah keçisi ilan etmek kolay, eminim milli takım gerekli skoru bulup almanyaya gitme hakkını kazansa taraftarları ve takımı ne de güzel motive ettik, harikayız biz mealinde geyikler dönecekti ortalıkta.. olay her zamanki gibi kazananlardan eleştiriyi olabildiğince az tut, kaybedene en sağlamından bir tekme de sen salla, gerisi laf-ı güzaf, serhat ulueren ve arkadaşlarına reyting avcılığı san'atında başarılar..
Bosch Servisi Körfez
türkiye'nin en matrak futbol programı.
ziya şengül: futbol programından çok, çilingir sofrasına yakışan konuşma tarzı ve mimikleriyle programa renk katan isimlerden biridir.futbol geçmişi diğer katılımcılara göre daha parlak olduğundan, onları zaman zaman ezme uğraşı içersine giren ziya abi'nin, çoğunlukla tercih ettiği isimler gökmen özdenak ve adnan aybaba'dır.pancar suratı, yüksek yaka gömlekleri, ağdalı konuşma tarzı ve aziz yıldırım'ı ölümüne destekleyip, kolluyor olması dikkat çekenler arasındadır.fenerbahçe'lidir kendisi bu arada.
Bosch Servisi Körfez
gökmen özdenak: telegol'ü telegol yapan isimlerden en önemlisidir belkide.beyazlaması imkansız görünen dişleri, kirli sakalı, korkunç bakışları, yalanası saçları ve kimi zaman takındığı asabi tavır ile programın neşe kaynağıdır.polemik'e girmeye kalktığında aşırı saçmalayabilen biri olmasının yanında, zaman zaman doğru tespitlerde bulunduğu da görülmüştür.
adnan aybaba'yı parçalama isteği gözlerinden okunuyor olsa da, bu sinirini, ''sen bu program'da çok şey öğreneceksin duur..'', ''sen top mu oynamışsın yahu..bırak yaa!''...gibi sözler sarfederek alt eder.galatasaray cephesinde yer alıyor efendim..
adnan aybaba: program'ın küçük emrah'ı oluyor kendileri.ne söylerse söylesin, katılımcıların beğenisi kazanamaz.bir türlü dikiş tutturamamaktadır,bahtsızdır.konuştukça batar, battıkça konuşur işin aslı..
tenten model saçlara ve kirli sakala sahiptir.yakın bir tarihte programdan şutlanmasına kesin gözüyle bakılmaktadır.beşiktaş'ı delicesine savunur,savunur,savunur...
ersin düzen : başarısız ve etkisiz bir eleman olarak görüyorum kendisini maalesef.serhat ulueren varken biraz gereksiz gibi.zaman zaman, ''bakııın, avrupa futbol'unun kitabını yazdım, alın size istatistik..'' tribine girmeye çalışsa da, ''yemezler'' diyoruz kendisine.
bunca olumsuz özelliğin yanında iyi diksiyon sahibidir.bunun yanında gökmen abi'yi görüp ağlamaya başlayan çocuklar için birebirdir.(bkz: bebek yüz)
sanırım eski manken veya yeni.bilemiyorum.
onlarca futbol programı maç görüntüleriyle pozisyonları tartışıp yine de kesin bir karar varamıyorken, maç görüntülerini gösteremeyen interstar'ın telegol programı yorumcuları, pozisyonları fotoğraflar göstererek tartışmaya çabalıyorlar. kadro da klasik telegol kadrosu olunca insanın gözlerinden yaşlar geliyor, smiley koymak istiyorum :)
Bosch Servisi Kocaeli
- ya bu fotoda penaltı değil gibi ama daha sonra hüseyin sol bacağını kaldırıp anelka'yı düşürüyo, penaltı bu.
- yok hiç penaltıyla alakası yok.
- abicim anlatamıyorum, sonra o ayak kalkıyor.
ayh ahah. neş'eyle doldum.
Bosch Servisi Kocaeli
ali sami alkış'ın gidişiyle yara alan, ahmet çakar'ın geri dönmeyişi ile tamamen havasını kaybeden pazar gecesi klasiği. adnan aybaba'nın ahmet çakar'sız ilk programlarda benchten gelerek bir iki program starlaşmasına rağmen (bkz: adnan aybabanın ahmet çakarın boş koltuğunu öpmesi) her geçen gün ahmet abimizi daha çok aramamıza sebep olan bölümler yapılmaktadır. tek umudumuz gelecek sezon ahmet abimizin aramıza katılıp yeni tartışmalara yelken açmasıdır.
Bosch Servisi Kocaeli
bu hafta süper lig'deki büyü dosyasını açacak olan televizyon zırvası. neymiş efendim, vaktiyle fenerbahçe'ye büyü yapılmış ve o sezon takım hüsranları oynamış.. geçen sene de kulüp olayı öğrenip bu büyüyü bozdurmuş.. 11 puanlık fark bu şekilde kapanmış. mış... bu saçmalık için, utanmadan türkiye'yi sarsacak dosya diye yaygara koparıyorlar, sinirleri bozan şey de bu.. o zaman shorumnu'yu hiç maça bile çıkarmamak lazım. adam iki tamtam yapar bir domalır, samsun şampiyon olur. (bkz: hayret bir şey)
Bosch Servisi Gebze
08.02.2004 tarihli programda bazı futbolcuların gece hayatı tartışılıyor :
ümit karan'ın eski eğlence görüntülerini gösteriliyor, ümit karan göbeği açıyor.
Bosch Servisi Gebze
turgay: böyle göbeğini açarak filan ayıp ...
güntekin: onlar eski görüntüler turgay abi galibiyet kutlamaları filan arşivden çıkardık
turgay: galibiyet böyle kutlanılmaz güntekin
şu tmsf nin uzan grubuna el koymasi olayı patlak verdiğinden ve abiler inceden bir ayar yediğinden midir nedir, bu akşamki programda bütün ekip incelikten kırıldı, nezaket şov yaptı, dumur etti. hayır, öyle böyle değil; bir istirham ederim demediler, bir de birbirlerine beyefendi diye hitap etmediler. sanırsınız ki yıllardır seyirciyi ekran başına kilitleyen o sansasyonel programın demirbaşlarına el konmuş, stüdyoya fotoşop motoşop birşeyler eklenmiş, üzerine de trt spikerleri dublaj yapmış.
biz the imperial march çalan o müthiş programları geri istiyoruz, kardeşim. buradan yetkililere sesleniyorum! ağızda kaybolmayan sakız istiyoruz!
11 Eylül 2012 Salı
Beko Servisi Gölcük
iyi takım, hoş takım da yine basında über haberlerle yer almaya başladı. "tahliye olan başkanın şerefine bomba transfer yapacağı" söyleniyor. sanki kurbanlık dana almaya gidecek adamlar yahu!.. başkan çıktı diye transfer yapılır mı? hayır işi yap, bağış yap, kutlama yap da transfer nedir? aziz yıldırım'ın evine uşak mı yapacaksınız adamı? "başkanım, al bu senin!" filan mı diyeceksiniz?..
Beko Servisi Gölcük
sabah kalktım misal, "aziz yıldırım düğmeye bastı" temalı 50 tane haber var. kaka'nın fotoğrafını koymuşlar.
her takım için yapılır böyle haberler. misal bizim bir orhan yıldırım, ismail er var. evlere şenlik. ama fenerbahçe taraftarının bu tür söylentilerden, bomba transfer haberlerinden ince ince zevk aldığına dair de bir gözlemim var.
şike varsa da yoksa da önümüzdeki sezon süper lig'te mücadele edecek takımdır. yeni sezon hazırlıklarına start vermiştir.
şu şikeymiş, namusmuş, lekeymiş bu bayağı muhabbetten sıkıldım.
bir taraf ne hikmetse kesinleşmemiş bir durumda sanki kendi takımları şike, teşvik işine bulaşmamış gibi pişkin pişkin leke sürme peşinde. sanki tescillenmesi veya tescillenmemesi olayı daha şerefli veya şerefsiz hale getiriyor. koskoca fenerbahçede sizin demenizle lekeli olacaktı sanki.
diğer tarafsa sanki aziz yıldırım = fenerbahçeymiş gibi sanki babalarıymış gibi aziz yıldırımı ve yöneticileri savunuyor. yahu nereden biliyorsun yapmadığını nasıl emin oluyorsun. sen fenerbahçeyi koru azizi değil şikeyi eğer yapmışsa aziz yaptı fenerbahçe değil. adam gidici zaten bugün var yarın yok ama fenerbahçe hep olacak.
bu girişten sonra biraz şikeden uzaklaşıp futbola gireyim ben. konuş konuş boşa zaten bari keyifli yanına bakalım.
fenerbahçe yıllardır oynadığı 4-4-1-1 yada 4-2-3-1 sistemi üzerinden kadroyu hazırladım. bu sistem alex'li sistem.
Beko Servisi Körfez
fenerbahçe'ye basın yoluyla yapılan tecavüzler o kadar çok ki, bu takıma yapılanlar başka hiçbir takıma yapılmamıştır...
ve biraz evvel tv em kanalında konuk gazeteci mustafa hoş anlatacaktı bu tecavüzleri gazete küpürleriyle, araya başka şeyler girdi.
umarım birazdan devam eder de o konuya tekrar girer, zira delik deşik olduğumuzu bizden başka kimse anlamıyor diye tahmin ediyorum artık.
Beko Servisi Körfez
çektiklerimizi bi biz biliriz bi de allah...
şike yapmaya aniden 2010-2011 sezonunda karar vermemiş olan futbol takımı.
kulüp kısmını biliyor ve geçiyorum zira derdim gözümle gördüğüm futbol şikeleriyle ilgili.
2009-2010 sezonunda bursaspor ile şampiyonluk için yarışırken de bol bol şike muhabbetleri dönmüştü burada. rakip kaleciler olmadık goller yedikçe, fenerbahçe sürekli kazandı ligin son 9 haftasında. son haftada trabzonpor'a çarpmasalardı şampiyon da olacaklardı.
şahsi kanaatim, fenerbahçe o sezon şike yapmakta geç kalıp bursaspor'a şampiyonluğu kaptırdı. televizyondan bile göründü bu.
kanımca aziz yıldırım döneminde sürekli olarak şike yapmıştır. bunu ispat etmem mümkün değil ama televizyondan gördüğüm kadarıyla sürüyle tuhaflıklar vardı. radara son sezonda yakalanmış olmaları hiç bir şeyi değiştirmez.
aziz yıldırım dönemindeki tüm şampiyonlukları şaibelidir ve geri alınmalıdır.
Beko Servisi Kocaeli
istanbul da bir semt adı. ayrıca ;
19 yıl önce bugün sivas’ta aydınlarını yakan da, bugün suçu kesinleşmiş bir adamı omuzlarında taşıyan da aynı ülkenin insanı. zaman ilerliyor, roller değişiyor, ama bu ülkenin üzerine oynanan oyunlar değişmiyor. bu ilişkiler devlet, polis, mafya, yargı, ordu, şu bu üçgeni, dörtgeni, prizması değil, aynı o peşinden koşulan top gibi bir ‘spherical polyhedron’ haline geldi. siz top yuvarlak sanıyordunuz değil mi? değil canım, köşeli, belki birgün bir köşesi batar da kendinize gelirsiniz !
şikecileri bağrına basan taraftara sahiptir. en azından görünürdeki taraftarları öyle yapıyor. için için küfreden vardır yöneticilerine. ama onlar da göstermiyorlar kendilerini. belki 20 sene sonraki fenerliler utanırlar bu yapılanlardan. o da belki..
Beko Servisi Kocaeli
boğun eğmedik falan diyorlar, komik. on küsür yıldır bir kişiye itaat ediyorlar, onun lafından dışarı çıkmıyorlar. başkanları olmuş fenerbahçe. belki 50 sene sonraki yöneticileri bu başkanı ve yönetimi kulüp tarihinden silerler. o da belki..
Beko Servisi İzmit
basiretsiz federasyonun vereceği kararla en az bir alt lige düşürülmesi elzem olan türk futbol tarihinin şikeciliği mahkeme kararıyla tescillenen kulübü. darağacında bile son sözümüz şikeci fenerbahçe.
her zaman tarih yazmıştır. türk spor tarihine yönetimi ile birlikte şike cezası alan ilk klüp olarak geçmiştir. şike yaparak klübünü madara eden başkanı omuzlarda taşıyan taraftarı ile de tarihe geçmiştir.
bugün itibariyle başkan ve yöneticileri şike ve teşvik suçlarından hüküm giymiş klüp.
artık rezil, şikeci, utanmaz, hile-hurdacı takımı fenerbahçe bu damgayı yediğine göre bu futbolu mahveden, iğrenç klüp dışında kalan diğer anlı-şanlı, geçmişi ve geleceği tertemiz, doğruluk, dürüstlük ve namus timsali klüplerimiz ve bu klüplerin yüce, adaletten ve dürüstlükten hiçbir koşul altında şaşmayan ve zaten bu yüzden bu klübün taraftarı olma şerefine erişebilmiş insanlarımız rahat bir nefes alabilir; şike ve teşvik gibi tamamen fenerbahçe kaynaklı pisliklerden kurtulmuş şekilde mükkemmel bir rekabet ve fair play içinde liglerine müthiş bir iç huzuru ile devam edebilirler.
Beko Servisi İzmit
tabi bu arada her fırsatta bu iğrenç klübe ve ona nasıl gönül verdiği muamma olan taraftarlarına ağız dolusu hakaret etmeleri, bu klübe bundan gayrı şikebahçe, taraftarlarına pis şikeciler diye hitap etmeleri, nasıl bir tiksinti içinde olduklarını sürekli olarak dile getirmeleri gerekir.
hatta bu şikeci fenerbahçe dışındaki klüplere ulu, şanlı, yüce, muhteşem, olağanüstü, tertemiz, pür-i pak şeklinde ön sıfatlar verilmesi de gerekir ki bu şikeci takımla aynı ligi paylaşmaktan inanılmaz azap içinde oldukları, yıllardır süregelen ve fenerin icat ettiği bu meretin tamamıyla dışında oldukları iyice belli olsun, hiç bir şüphe yok gerçi ama adı da konulsun icabında.
kısaca demem o ki sonsuza kadar fenerbahçe taşlanmalı, her fırsatta fenerbahçenin öyle böyle şikeci olmadığı alenen duyurulmalıdır...
her daim beyninin içinde tekrar etmelidir bu ses, yüksek sesle de koro halinde dışa aksettirilmelidir. şikebahçe... şikebahçe... tek ve tescilli şikeci fenerbahçe, biz süperiz, biz dürüstüz, bize her şey anamızın ak sütü gibi helal. şikeci fener, katlediyorlardı futbolu oh kurtulduk sonunda...
zira vicdanlardaki o ses, o soru, o farkındalık susmaz başka türlü... allah muhafaza beyin bu konuda makul bir süre çalışmak için fırsat bulur, vicdanlardaki o ses iyice duyulur hale gelir...
İzmir Özel Servis
voleyboldaki rezalet yönetimlerini affettirmek için önümüzdeki mevsim yarıştığı tüm alanlarda meydan okumalıdır. cev kupasında, dünya kulüpler şampiyonasında ve türkiye'de şampiyon olacak bir kadro boyunlarının borcudur yoksa "ünal karabıyık şöyle yaptı böyle oldu" diye ağlayıp durmak icracı konumda olan birinin yapacağı en son iştir. sadri şenerleşmeyin lan!
türkiye'deki çok geniş bir kitleye voleybolu sevdiren kulüp. her ne kadar eczacıbaşı bu branşın lokomotifi olsa da fenerbahçe ya da galatasaray işin içine girince her zaman daha geniş bir kitle haberdar olur bu çok açık.
maskeler düşsün şimdi eğri oturup doğru konuşalım. fenerbahçe'nin cl f4 maceralarından önce ben de dahil çoğu kişi voleybolla uzaktan yakından ilgili değildi. ve o dönem renk fark etmeden herkes sarı melekler'in yanında oldu. başarılardan sonra da galatasaray ve beşiktaş başta olmak üzere tüm spor kurulları resmi internet sitelerinden tebrik mesajları yayınladı.
ayrıca avrupa şampiyonluğundan daha üstün bir başarı olmadığına göre kulüpler bazında varsın gitmesin cl'ye bu senelik, daha ne yapacaktı gidip. biraz da diğer kulüplerimizi görelim ve onların başarılarıyla sevinelim. adı üstünde şampiyonlar ligi ve biz de şampiyon olamadık zaten, bu sene nadasa bırakalım bakalım şubenin avrupa kolunu. büyütecek bir şey yok.
kısacası voleybolda (özellikle kadınlar voleybolda) holiganizmin futbolda olduğu kadar yüksek olmadığına inanan ve böyle olmasından memnuniyet duyan futbol holiganı bir fenerbahçeli olan ben, bizim yerimize (ki tekrar ediyorum geçen yıl ki trabzonspor olayı gibi değil bu. orada hakkımızdı, burada şampiyon falan olmadık.) cl'ye katılan galatasaray'a tıpkı onların geçmişte bize yaptığı gibi başarılar diliyorum.
umarım başarılı olurlar ve bir tebrik mesajı da biz resmi sitemizden yayınlarız.
fenerbahçe, galatasaray, beşiktaş'lı değilim. fenerbahçe'nin zico'yu neden gönderdiğini hala anlamış değilim. o zamanlar fenerbahçeli ünlü yorumcu zico'yu yerden yere vuruyordu hep. o yüzden mi bilmem, ama hala anlamam. türk futbolunu geliştirebilecek ender adamlardandı. gençleri de epey kullanmış, şans vermişti oysa.
10 Eylül 2012 Pazartesi
Arçelik Servisi Gölcük
bizlerin görmesi gereken bir ülkedir çünkü toplumsal yapısı ve insanların günlük yaşamı daha fakir olmaları ve daha koyu müslüman olmaları dışında bizimkine çok benzer. adeta türkiye'nin 40-50 yıl öncesi gibidir. bizim gibi misafirperverdirler, bizim gibi arkadaşlık ve aile bağları hala önemlidir. otostopla gezim sırasında insanların yardımseverliği, sıcak kanlılığı kendimi hep doğu anadoluyu gezerken hissettirdi. tıpkı doğu anadoludaki gibi kimi kahve ısmarladı, yol sorduğumda kimi benle durağa kadar eşlik edip dolmuş paramı verdi, bira ısmarlayan, para vermek isteyen, evine davet edenler oldu. kültürün bu kısmı yozlaşmış ve bütünüyle bireysel yaşayan avrupadan çok daha ileridir.
Arçelik Servisi Gölcük
suriye hem gidilmesindeki kolaylığı, hem ucuzluğu, hem de bize benzerliğiyle görülmesi gereken bir ülke. özellikle türkiye daha fakir ve daha koyu müslüman bir ülke olsaydı nasıl olurdu merak edenler için.
Arçelik Servisi Körfez
göteborgun bile kazandığı kupayı kazanamayan takımların taraftarlarınca havlanan kulüp. artık taraftarının ölü taklidi yapmasını öğrenmesi gerekiyor. onlar yokmuş gibi davranın beyler.
gece gece yaz tatilinden istifade internete girme izni olan bi ton ergeni fislemis futbol takimi. tuttugum takimla ilgisi yok, su muhabbette "baskani icerde olanlar tarafindan...", "amblemi calinti olanlarin...", "metris super ligi..." falan filan temali entry'ler kasanlarin bu saatte ne marka kolonya ictigini merak ettim sadece.
iyi misiniz olm siz? gidin yatin kulaginizin ustune ya da mantikli fikirleriniz varsa onlari paylasin.
ayrica, gs hakkinda fikrimi de soyleyeyim: guzel takim oldular, ama rica ederim oyle kalsinlar. cirkinlesmesinler, "sikecileeer" falan gibi abuk sabuk muhabbetlere hic bulasip seviyeyi dusurmesinler.
Arçelik Servisi Körfez
ayrica, hatirlatici olsun diye soyluyorum: basketbolda aptalca sike yapmakla, futbolda sike yapmak arasinda fark yok.
not: aklanindagelinsporluyum.
hangi arada en büyük olduğunu anlayamadığım. uefa kupasını, eurocup'ı falan kazanıp kendilerini en büyük ilan etmiyorlar mı bitiyorum bu zihniyete. en büyük büyük kavramın ne arkadaşım? kupa kazanmaksa senden büyük şampiyonlar ligi var, euroleague var. maç kazanmaksa uefa kupasını aldığın sene balans ayarı kıvamı bir maçla kendi sahanda fenerbahçe'ye kaybetmedin mi? eurocup'ı kazanmanın ertesinde türkiye kupası maçında fenerbahçe karşısında sahadan silinmemiş miydin?
başıma bir iş gelmeyecekse sevilla'nın iki sene üst üste kazandığı uefa kupasını benim takımım kazansa bu kadar lafını yapmam. sevinir, tura çıkarım. her yıl o gün geldiğinde final maçını izler anarım. ama 10 küsür sene lafını yapmam be arkadaş. yeter. en nihayetinde aldığın kupa sevilla gibi bi orta sıra takımının iki sene üst üste alabildiği bi kupa. o sevilla'nın 2 senenin sonundaki, eurocup'ı kazanan gs kadın basketbol takımının euroleague maceralarıyla pararel şampiyonlar ligi maceralarını da biliyoruz hepimiz yazdırmayın şimdi.
ne bileyim atıyorum ben seviyorum benim için en büyük de mesela. kimse çıkıp tek laf etmez. ama çıkıp "ama bizim uefaaa kupamııız vaar en büyüğüz işte" deme. komik oluyor.
Arçelik Servisi Kocaeli
hala 2000 yılında yaşayan bir tuhaf taraftar kitlesine sahip su topu kulübü..ulan uyanın lan artık barzolar bitti o bitti ..yok uefa kupasıymış yok süper kupaymış dedem bile hatırlamıyor lan bunları. hayır onu geçtim sanki bana dünya kupasını kazandılar mübarek..ulan o teneke parçasını göteborg bile kazandı be.
Arçelik Servisi Kocaeli
sahura kalkıp, "hazır kalkmışken bu fırsatı değerlendirip biraz da galatasaray'a sallayayım; hem pek fazla sözlükçü ibne de olmaz bu saatte, kimse de cevab veremez." diye düşünenlerce sallanmaya çalışılan kulüp. hadi yatın oğlum, tamam olmadı; ezan da okuncak şimdi bak, susamayasınız daha fazla.
Arçelik Servisi İzmit
103 numaralı dergi kapağı ile bulanık ortamdan istifadeyle geçmişini temizlemeye çalışmaktadır. şu anda fenerbahçe'nin yerinde olmamasının sebebi 2010-2011 sezonunda komple rezil bi futbol ile bir ara küme düşme hattına kadar düşmesi ve ligi sekizinci bitirmesidir. ama hakkını verelim, şu durumdaki fırsatı iyi değerlendiriyor, yönetimiyle, taraftarıyla.
ağustos 2011 sayısının kapağı "2011-12 sezonu başında açtığı beyaz sayfa"yı anlatmaktır.
Arçelik Servisi İzmit
kötü geçen bir sezonun ardından açılan bembeyaz bir sayfa. başka da bir şey değil.
her halttan işkillenip yine kininizi kusmuklar halinde bırakmayın, zaten yeterince pislediniz etrafı.
Arçelik Servisi Gebze
şu dakikadan sonra kader yüzüne güldü galatasaray'ın. atacağı her adımı önceden hesaplayıp, mümkünse ayağa kalkarken aynı zamanda uzun vadeli planlamalar da yapmak zorunda. galatasaray bu ligin tek hakimi ve avrupa'nın banko çeyrek finalisti olabilecek fırsatı yakaladı, yeter ki doğru işler yapmaya devam etsinler. taraftar da biraz olgunlaşır ve iki üç tane isim görmektense galatasaray'ın tarihinde yakaladığı en büyük fırsatı nasıl değerlendirebileceğine odaklanırsa eminim 5-6 sene içinde bu takım sınıf atlayacaktır. umarım gönlümden geçenler gerçekleşir de, imrenerek izlediğim porto gibi izlerim galatasaray'ı.
Arçelik Servisi Gebze
taraftar sayısında kaçıncıdır bilmiyorum (umrumda da değil) ama iyi gün taraftarı sayısında açık ara türkiye birincisidir. bu grup içinde 1996-2000 döneminde çocuk olanların oranı oldukça yüksektir çünkü onlar galatasaray'ı avrupa fatihi olarak tanımışlar, öyle sevmişlerdir. ancak, ne zaman işler kötü gitmeye başlasa takımına zarar verme pahasına anlamsız tonla işi yapmaktan da geri kalmazlar. düne kadar 'bu takımdan cacık olmaz' modunda dolaşanların hazırlık maçında liverpool'u 3-0 yenmekle her şeyin düzeldiğine inanması da bu yüzdendir. yarın bir gün kaybedilen bir derbiyle birlikte yine 'hoca gitsin yae', 'bunlar adam olmaz yae' geyiklerine döneceklerini görmek için de müneccim olmaya gerek yok. (iyi gün taraftarı olmayanları tenzih ediyorum elbette)
1 Eylül 2012 Cumartesi
Kocaeli Servisleri
fenerbahçe'yi yenebilmesi için gerekenler şunlardır. kağıdı kalemi hazır edin, başlayın not almaya.
- fenerbahçe başkanı içerde olacak.
- aylar boyunca fenerbahçe aleyhine sistemli bir dezenformasyon yürütülecek.
- uefa tarafından fenerbahçe'nin şampiyonlar ligine katılma hakkı gaspedilecek.
- avrupa kulvarında olmadığı için fenerbahçe'nin iyi oyuncuları gidecek.
- fenerbahçe federasyonun tuhaf oyunlarına, federasyon başkanının basiretsizliğine kurban edilecek.
- ve son olarak da bilica isimli futboldan anlamayacak kadar enteresan bir isim defansın göbeğinde olacak.
bu galibiyeti kendisine yaramayacak takımdır. sene sonunda sinyor terim'in morardığı anı hep birlikte göreceğiz ve bir kez daha yanlış bir karakter ve sporcu kişiliği olmayan bir insan olduğunu anlayacağız. haftaya liderliği kaybederek hevesi kursağında kalacaktır.
(bkz: what can i do sometimes)
yaz başından beri yürütülen şike operasyonlarında sürekli kapsam dışı bırakılan cincon takımı, bakalım nereye kadar bu operasyonlarda el üstünde tutularak korunacak. arıboğan ve helvacı çalışmalarının sonu elbette gelecek ve iteleme şekilde yukarılara çekilmek istenen cincon'un etkinliği elbet azalacak.
dün gece fenerbahçe'yi acıdan bas bas bağırtan takımım. 5'i 6'yı bırakalım bir kenara, uzun zamandır kim izledi bu kadar inanarak ve azimle oynayan bir takımı? dün galatasaray küllerinden yeniden doğarak şov yaptı resmen. bir de volkan demirel e çok üzüldüm. topu tutmak için poposundan başka kullanacak uzuv bulamayınca, kederlendi bebişim.
fenerbahçe'ye karşı aldıkları hezimetleri, fenerbahçe karşısında boyunlarının büküklüğünü hakemlerle ilişkilendirmeye bayılan tuhaf fanları olan kulüp.
hakemler. evet hakemler. hani şu doksan dakika boyunca meşalelerle, su şişeleriyle, koltuk parçalarıyla sahanın her tarafına nüfuz etmenize rağmen; maçı oynatmaya devam eden hakemler? kafaya gel.
ulan size 6 tane atarken bile, 10 kişiydi bu takım be! neyin kafasızlığı bu sizin kafanız?
11 yıl önceki uefa ve süper kupayı küçümseyip, 9 sene önceki maçla avunan bazı eziklere kapak olmuş güzel takımım. bunun sonu ne birader, 1911'e mi dönelim?
''büyük takımlar aldığı kupalarla küçük takımlar ise büyük takımları yenerek övünür!'' m.platini
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)